Abhazya Abaza azınlığa kucak açıyor

Etnik bağlar Abhazya’da toprak ve iş sözüyle teşvik ediliyor. Abaza Ella Rahmetova, suyu olmayan Krasni Vostok köyünde yaşıyor. Su ihtiyacını evinin yakınındaki kuyudan karşılıyor.

“Erkek kardeşim üç yıl önce Abhazya’ya taşındı ve şu an işleri yolunda gidiyor. Hatta kendine küçük bir iş kurdu. Kocamla birlikte gelecek yıl biz de oraya taşınacağız” diyor Rahmetova.  
Rahmetova evini satabilseydi şimdiye kadar gitmiş olacağını söylüyor. Karaçay-Çerkes’te yaşayan küçük Abaza azınlığı için seçim gayet açık. Rahmetova, “Artık Abhazya’da Abazalar iyi karşılanıyor ve kendilerine ev hatta at veriliyor. Elbette kimse atalarının yattığı toprakları terk etmek istemez; fakat burada çocuklarımız için umut verici bir şey göremiyorum” diyor.    

En son yapılan nüfus sayımı verilerine göre Karaçay-Çerkes’te Abhazlarla yakın akrabalığı olan Abazaların sayısı 30 bin civarında.   

Abazaların büyük bir çoğunluğu 19. yüzyılda Rus çarlarıyla yapılan Kafkas savaşları sonunda bölgeyi terk etti ve bugün Türkiye’de Rusya’dakinden çok daha fazla Abaza nüfusu var. 

Karaçay-Çerkes’te geriye kalan 13 Abaza köyünün çoğunda su, gaz ve ısıtma sistemi yok. Geçen yıl köylerden beşini de içine alacak şekilde bir Abaza yönetim bölgesinin oluşturulması azınlığın pek çok sorununu çözemedi.  

Pek çok Abaza’nın varlığı tanınmamış Abhazya cumhuriyeti yetkililerinin onları Abhazya’ya davetini gönülden kabul etmeleri çok da şaşırtıcı değil. 

Abhazya’daki fiili otoriteler ülkeye yerleşmek isteyen Abazalara ücretsiz barınma ile iş ve eğitim imkânları teklif ediyor.

Abazaların Abhazya’ya yerleştirilmesinin sebebi Abhaz otoritelerinin Karadeniz bölgesinde nüfus artışını teşvik etmek.

Aralık 2006’da yapılan Dünya Abhaz-Abaza Halkları Kongresi’nde konuşan Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, “Demografi bugün halkımızın en ciddi meselesidir. Bu her şeyden önce doğum oranı, yaşlanan nesil ve Abhaz dili ile kültürünü koruma sorunudur” diyordu.   

O günden bu yana yaklaşık 2 bin Abaza Abhazya’ya göç etti ve kendilerine Abhaz vatandaşlığı ve pasaportu verildi. Bunların çoğu kıyı kenti Gagra ile Abhazya başkenti Sohum’a yerleşti. Kendilerine 15 yıllığına kiralık araziler veriliyor ve bu sürenin bitiminde arazileri satın almaları isteniyor. 

Gürcü yetkilileri, Abhaz ve Rusları uyararak uluslararası arenada halen Gürcistan’ın bir parçası kabul edilen Abhazya’da herhangi bir toprak ilhakını yasadışı saydıklarını belirtiyorlar; fakat Abhaz yetkililer bu iddiaları dikkate almıyor.  

Abazaların Abhazya’ya yerleşmelerinin tek sebebi oranın cazibesi değil. Pek çok Abaza Karaçay-Çerkes’i terk etmeye zorlandıklarını söylüyor.  

Karaçay-Çerkes’teki Abaza bölgesi geçici yönetimi başkanı Uali Yevgamukov, “İnsanlar buradan gidiyor çünkü normal bir hayat ile bir iş istiyorlar ve en önemlisi yetkililerin kendilerini korumalarını istiyorlar. Bugün bunlara sahip değiller” diyor.

“Halk toprağını işleme imkanını bulmalı ve geleneksel becerileri çocuklarına aktarabilmeli. Köyümüzde tek bir traktör veya normal çalışan bir tek kooperatif olmadan bunu nasıl yapalım?” diye soruyor Yevgamukov. 

Büyük umutlarla beklenen Abaza yönetim bölgesinin oluşumu Abaza azınlığı için bir hayal kırıklığı oldu.

“Bölgenin oluşumu halkın sorunlarını çözmüyor” diyen Rahmetova şöyle devam ediyor: “Hala köyümüzde gaz yok. Hala baskı görüyoruz. Haklarımıza saygı gösterilmiyor. Her şey sadece kağıt üstünde kalıyor.”  

Bazı Kafkas akademisyenlere göre Abazalar ile Abhazlar 9. yüzyıla kadar esasen aynı halktı. Abaza ve Abhaz dillerini konuşanlar birbirlerini anlayabiliyor ve Abhaz-Abaza Kongresi dünyaya dağılmış iki halkı bir araya getiriyor.   
Karaçay-Çerkes’te Abazalar özellikle çok az okulda öğretilen dillerini kaybetmekten endişe duyuyorlar.

Abaza Tiyatrosu Müdürü Umar Kişmahov, “Kimseye bir yasak getirilmiş değil. Eğer dilinizi öğrenmek istiyorsanız lütfen öğrenin! Fakat her şey gençlerin mantalitesine bağlı. Örneğin, oğluma Abazaca konuşmayı öğrettim ama kızımı bir türlü öğrenmeye ikna edemedim. Bu dil yok oluyor ve gerçek felaket bu” diyor.    

Uzmanlar Abhazya’da dilin uygun öğretimi için bir çaba olduğunu söylese de orada dil öğretimi daha iyi bir durumda. 

Abhaz Devlet Üniversite’nden Profesör Saria Amiçba, “Abhazya’daki savaş sırasında pek çok akademik çalışma yakıldı; özellikle de şu an eski haline getirmeye çalıştığımız 15,000 kelimelik büyük Abhaz-Abaza sözlüğü” diyor.

Amiçba şöyle devam ediyor: “Abhaz-Abaza dili fonetik olarak kompleks olduğu için çocukken öğrenmezseniz ileriki yaşlarda öğrenmeniz zor olabilir. Diğer üniversitelerin deneyimlerinden faydalanarak dil öğrenimi için özel bir program hazırladık ve bir dizi burs olanağı sağladık. Buna rağmen Abhaz dili üzerine çalışanların sayısı düşüyor.”

IWPR’nin Abhazya’da konuştuğu Abazaların pek çoğu verdiği karardan memnun.

Yelena yedi yıl önce kocası ve çocuğuyla birlikte Karaçay-Çerkes’ten Abhazya’ya taşındı ve şu an Abhaz hükümeti için çalışıyor.

Yelena, “Hiçbir şey kaybetmedik. Görmek için geldik ve eğer beğenmeseydik geri dönecektik ama burada kalmaya karar verdik. Abhazlar bizim kardeşimiz ve tarihi vatanımıza döndüğümüz için bize karşı saygı gösteriyorlar. Abhazya’yı terk etmek gibi bir planımız yok” diyor.   

Masör olarak çalışan Ramazan Darmilov, Karaçay-Çerkes’teki Abazaların Abhazya’da kendilerini neyin beklediğini bilselerdi daha fazla Abaza buraya yerleşirdi diyor.

“Abhazya’da çok fazla güzel boş arazi ve çalışacak geniş alanlar var. Yerel halk bana iyi davranıyor ve en çok bu tutumları beni mutlu ediyor” diyor Darmilov. 

AD/FT (Ajans Kafkas)

Bella Ksalova Karaçay-Çerkes’te gazeteci. Anahit Gogorian, Abhazya’da çıkan Çegemskaya Pravda gazetesinde muhabirlik.

IWPR’da (CRS No. 417, 01 November 07) yayımlanan bu yazıyı Ajans Kafkas’tan Adnan Demir Türkçe’ye çevirdi.

 

Bella Ksalova – Anahit Gogorian