Nalçik’teki kuruluştan Türkiye Çerkeslerine eleştiri

Kabardey-Balkar başkenti Nalçik’te faaliyet gösteren Nart Xeku Xase isimli kuruluş “Çerkes Kimliği, Vatanı, Bayrağı, Dili, Kültürü” başlıklı bir metin yayınladı.

Türkiye’deki Çerkesleri eleştiren metinde, Kafkas halklarının tamamının kendi etnik isimleriyle kurumlar kurduğu, bunu sadece Çerkeslerin yapmadığı iddia ediliyor.

“Birleşik Kafkasya”, “Kafkas” gibi sözcüklerin Çerkesya’da kullanılmadığı ifade edilen açıklamada, derneklerdeki Abhaz, Oset, Çeçen bayraklarına anlam veremediklerinin altı çiziliyor.

Açıklamanın tamamında, “Uzun zamandır diasporada var olan durum ile ilgili görüşümüzü dile getirmek istiyoruz. Uzun yıllar ‘Kafkas’ kimliği altında örgütlenmenizin, kendinizi ‘Kafkasyalı’ olarak tanıtmanızın ‘haklı’ nedenleri vardı. 19. Yüzyılda Osmanlı topraklarına sürülen, aynı kaderi paylaşan Kafkasyalılar olarak birbirinize sahip çıktınız, Çerkes kimliği yaşadığınız ülkelerde yasaktı ve tarihi vatanınız Çerkesya ile hemen hemen hiç bağınız kalmamıştı… Ama artık bu nedenler ortadan kalktı. ‘Çerkes’ kimliği yasak değil. Bizimle ilişkileriniz var, gidip geliyor, buradaki yaşamı kendi gözlerinizle görüyorsunuz. Gelemeyenler internet sayesinde gerekli bütün bilgilere hızla ulaşabiliyorlar. Ve artık Kuzey Kafkasya’da yaşayan bütün halkların; Abhazların, Osetlerin, Çeçenlerin, Karaçay-Balkarların… ulusal-etnik kimliklerine sahip çıktıklarını, ulusal örgütlenmeleri ile kendi geleceklerini örgütlediklerini biliyorsunuz. Bu halklar, takip ettiğimiz kadar, diasporada da ulusal kimliklerine sahip çıkıyor, örgütleniyorlar. Kendi dernekleri, Federasyonları ve Vakıfları var. Kendi anadillerini kullanıyor veya derneklerinde anadillerini öğretiyorlar. Eylemlerinde sadece kendi ulusal bayraklarını açıyorlar. Ama Çerkesler (Adığeler) bu konuda aynı duyarlılığı göstermiyorlar. Bir karmaşa ve kafa karışıklığı var. Bazı dernekler hala ‘Kafkas’, bazıları ‘Birleşik Kafkas’ veya ‘Çerkes-Kafkas’ derneği, bazıları ‘Çerkes’ ama ‘Adıge’ değil! Bazıları bütün Kafkas halklarının veya Adığe olmayan başka halkların da Çerkes olduklarını iddia ediyorlar. ‘Çerkes Halkları’ ve ‘Çerkes dilleri’ gibi garip şeyler söylüyorlar. Çerkesleri temsil ettiğini iddia eden en büyük kurumun adı ‘Kafkas Dernekleri Federasyonu’. Derneklerde, eylemlerde Çerkes olmayan halkların: Abhazların, Osetlerin, Çeçenlerin… bayrakları da taşınıyor, bu halklar dünyaya ‘Çerkes’ gibi tanıtılıyorlar. Bunu gerçekten anlamıyoruz. Siz hiç Çerkeslerin vatanında, tarihi vatanımız Çerkesya’da, böyle bir şey gördünüz mü? Böyle bir söylem duydunuz mu? Kafkasya’da böyle bir çalışma veya böyle bir ‘birlik’ var mı? Diasporada milyonlarca Çerkes (Adığe) yaşıyor. Bu, hem diasporanın kendisi için, hem de bizim için büyük bir güç. Ama artık bu yanlışlara bir son vermek, vatan ile diaspora Çerkesleri arasında bu konularda birlik olmak, ‘zı l’epk, zı Xek’u, zı Bze, Zı xabze’ (tek halk, tek vatan, tek dil, tek xabze) sloganında ve tarihi vatanımız Çerkesya’da birlik olma idealinde birleşmek istiyoruz. Diaspora Çerkeslerinin (Adığelerinin) hızla bu konularda adım atmaları ümidi ve dileğiyle…” ifadeleri geçiyor.

Türkiye’deki Çerkesler sosyal medya üzerinden görüşlerini açıklarken metinde hedef gösterilen kurumlar sessizliğini korumaya devam ediyor.

Kaynak: İC


Yorumlar
  1. Mahmut

    Çerkes=Adige demektir. Çok doğru bir açıklama olmuş, bir Çeçen olarak destekliyorum. Çerkesler kendi sorunlarına eğilmeli ve kendi isimleri ile derneklerini oluşturmalıdır.

  2. bu bir denizin o tarafında kalanlar ile denizin bu tarafına gelenlerin bakış sorunu… Kimlik karmaşası sorunu… SSCB aslında anlatıldığı kadar kötü bir organizasyon değildi. Kültürlerin ve dillerin korunması adı altında bizde bir yasa yoktu ki. sizde de olmasaydı… bakın görün neler olurdu. tarihten ders almak gerekir…özellikle merkezi otoritenin bu denli sistematik ve acımasız olduğu bir halde…. TEKLER asla yaşayamaz….BİRLİK olmak gerekir. Kardeşlerimiz Abhazlar, Osetler, Çeçenler, Karaçay-Balkarlar… ulusal-etnik kimliklerine sahip çıktıklarını, ulusal örgütlenmeleri ile kendi geleceklerini örgütlediklerini sansalar da tamamıyla güdümlü ve destekli ve bir proje kapsamında hareket ettirilmektedirler. Bugün ellerine verenler, yarın verdiklerini ellerinden almaya muktedirlerdir.