Dağıstan’da ilk milli askeri birim kuruldu. Kısa bir süre içerisinde iki birim daha kurulacak. Federal yönetim yeraltı çeteleri ile çatışmada onları öne çıkarmaya karar verdi. Yetkililerin henüz doğrulamadığı iddiaya göre, askerleri eğitenler içerisinde Çeçenistan’dan gelen uzmanlar da bulunacak.
İlk birim 300 askerden oluştu. Toplam 700-800 askerlik birimlerin oluşturulması kararlaştırıldı. Onlardan birisi Mahaçkale’de tutulacak diğerleri ise ülkenin kuzey ve güney bölgelerine gönderilecek. Askerler direnişçilere karşı yürütülen askeri operasyonlara ortak bir şekilde katılacak. Dağıstanlılar, içişleri bakanlığının askeri birimine üye olsa da gerçekte onların komutanlığını bölge bakanlığı yapmakta. Bazı iddialara göre yeni askerler, Çeçenistan devlet başkanı Ramzan Kadirov’un adamları tarafından eğitilmekte.
Mamafih Çeçenistan bu kouda büyük bir tecrübeye sahip. Çeçenistan’da “Kuzey” ve “Güney” askeri birimleri bulunmakta. Birimler 2006 yılında ilga edilen anti terör merkezinin yerine kuruldu. Askerler, silahlı muhalefetin affedilen üyelerinden oluşmakta. Bugün onlar eski silahdaşlarına karşı kullanılmakta. Son 18 ay içerisinde Kadirov birimleri İnguşetya ve Çeçenistan’ın güney dağlarında üç büyük askeri operasyon düzenledi. Ancak hiçbir sonuç alınamadı. Sonuç koca bir sıfır oldu. Onlardan başka bölgede Said Magomed Kakiyev’ın “Batı” askeri birimi ve Sulim Yamadeyev’in “Doğu” askeri birimleri de savaşmaktaydı. Eski direnişçiler özel olarak oraya alınmadı. Ancak 2007 yılının sonunda Kakiyev, Çeçenistan’ın Askeri Biriminin başkan yardımcısı tayin edildi. 2009 yılında Yamadeyev, Dubai’de uğradığı silahlı saldırı sonucunda bir tetikçi tarafından öldürüldü. Bir müddet sonra ise “Batı” ve “Doğu” ilga edildi.
Binaenaleyh henüz 19. yüzyılda Rusya, Kafkasya’da “dağ milislerini” kullanmaktaydı. Dağ milisleri bölgenin işbirlikçi aile ve aşiret üyelerinden oluşmaktaydı. Genellikle bu tür birim ve bölükler imparatorluk ordu ve Kazakların, düşman devletlere karşı seferlerinde kullanılmaktaydı. Bu tür seferlerde süvarilerden daha fazla fayda elde edilmekteydi. Tarih uzmanı Vladimir Lapin bu tür birlikler hakkında şunları belirtmekteydi: “ Süvarilerin içerisinde Gürcü, Osetin, Azeri, Kabardin, Çeçen, İnguş ve Dağıstan halklarının tamamı yer almaktaydı. Fars ve Türklerle yapılan savaş sırasında sultan ve şahın yandaşı olarak bilinen Kürtler de kullanılmaktaydı. Bu tür savaşlar onların düşmanları ile hesaplaşma ve ganimet elde etmeleri için önemli bir fırsat olmaktaydı.”
Bu gelenek 1720 yılının başlarında birinci Petra tarafından başlatıldı. O dönemde Hazar kıyısında bulunan Nizov biriminde Gürcü ve Ermeniler de yer almaktaydı. Gelenek 1918 yılının Ocak ayında Kafkasya Süvari biriminin ilga edilmesine kadar devam etti. Şöyle ki şu anda milis ismi polis ismi ile değiştirildiği bir dönemde Dağıstan’da benzer hedefler doğrultusunda askeri birlikler kurulmakta.
Kafkasya’da bu tür gelişmeler istisna teşkil etmez. Örneğin 1816 yılında İngiliz ordusu içerisinde Nepal Gurka silahlıları da bulunmaktaydı. Şu anda onların sayısının 2500 kişi olduğu sanılmakta. Onların birinci cihan harbinde Orta Doğu ve Fransa’da savaştı. İkinci cihan harbinde ise İtalya’da öne çıktı. 1982 yılında Falkland’e çıkarıldılar ve kendilerine olan güveni bir daha kanıtlamış oldular. Bundan başka Gurkalar, ABD’nin Bahreyn askeri üssünü de muhafaza etmekte.
Genel olarak yabancı tarih içerisinde milli askeri birim geleneği büyük bir yaygınlıkla kullanılmakta. ABD örnek gösterilebilir. ABD batıya doğru – Büyük Okyanus kıyılarına – ilerledikleri dönemde Hintlilerin hizmetlerinden yararlandı. Onlar keşfiyat birimlerinin oluşturulmasında kullanıldı.
* * *
Bugün Dağıstan’da önemli ve etkileyici ölçüde Rus ordu birlikleri bulunmakta. Onların içerisinde polisler, OMON ve OMSN, İçişleri bakanlık bölükleri, FSB, gümrük muhafizlerı, işçileri bakanlığına bağlı 102. Birlik, Buynak 136. Birliği, deniz piyadeleri birliği, dağ piyadeleri birliği bulunmakta. Ancak ordunun başarılı olamadığı da bir gerçek! Resmi rakamlara göre 2010 yılının başlarından Kasım ayının ortalarına kadar “dağlık ülkesinde” 104 asker – onlardan 82’si polis, 12’si içişleri ordu birliklerin bağlı asker, 10 FSB ajanı ve bir FSİN çalışanı idi – öldürüldü. Yeni kurulan üç birlik durumu değiştire bilecek mi? Şu anda bu konu üzerinde durulmakta.
Her türlü ihtimal göz önünde tutulduğu zaman onların polislerden daha etkili olabileceğini söyleyebiliriz. Çünkü onlar içişleri bakanlığına bağlı askeri birlikler içerisinde yer almış olacak. Diğer bir önemli artı da sürekli BTR ve BMP gibi zırhlı araçların çağrılmasına ihtiyaç duyulmaması. Tanklar dışında bu araçlar da onların kendi merkezlerinde bulunmuş olacak. Muhtemelen askeri gücüne ve sahip olduğu silahlar göz önünde tutulduğunda onların daha etkili olması bekleniyor. Çünkü asker ve subaylar bölgeyi yakinen bilen yerel halktan oluşmakta.
Bununla beraber savaşın “Dağıstan”ı da içerisine alması federal merkez ile acı bir şaka oyunu oynayabilir. Sadece kan davasının yaygınlaşması durumunda bölge ümitsiz bir kaosun içerisinde bulunabilir. Bölgede 18’den fazla halk bulunmakta. Onların içerisinde bilgi sızdırılması ve mucahitlere katılma gibi durumlar da yaşanabilir.
ALINTI: DÜNYA BÜLTENİ
Denis Kolçin