Savaş takırtıları ve Mişa’nın tesellisi

Rusya Başbakanı Vladimir Putin Sibirya’nın mavi gözü Baykal gölünün erişilmemiş derinliklerini mini denizaltı Mir-1 ile keşfe çıkıp cesaret şovu yapıyor, Çıkalov adasında balina seviyor, Talsti’de örste demir dövüp kas gücünü gösteriyor. Her bir karesinde sanki ‘bütün sorunlarını çözmüş hınzır bir lider’ edası saklı. Binlerce kilometre batıda Kafkas sıra dağlarının ötesinde ise Putin’in "…….. asarım" tehdidiyle kapıldığı heyuladan kurtulmamış bir lider var: Gürcistan lideri Mihail Saakaşvili, namı diğer Mişa. Yarım kalmış hesapların hesabıyla meşgul.

Kalkan 2009 askeri tatbikatında barut soluyor… Uluslararası ajanslar da erlerini denetlerken çekilmiş fotoğraflarını ‘bilinmeyen yer’ notuyla geçiyor. Aslında yer malum: Güney Osetya’nın yanı başında Orfolo atış poligonu. Saakaşvili 13 Temmuz’dan itibaren 17 gün boyunca askerini milliyetçilikle kamçılayıp durdu. Rövanş ile yanıp tutuşuyor. Geçen yıl aynı bölgede Amerikan destekli tatbikatı Güney Osetya işgali izlemişti. Gerisi herkesçe malum; 7 Ağustos’ta geç vakitlerde Shinval üzerine füzeler yağdı, başkente uzanan bütün köyleri Gürcü tankları ezip geçti. Ertesi gün Rusya’nın müdahil olmasıyla Gürcistan büyük hezimeti yaşadı. Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlıklarının Rusya tarafından tanınmasının yolunu açan savaş tekerrür eder mi? Herkes bunu soruyor…

Gerilim var ama…

Evet 2008 savaşının habercisi sayılan olaylar tekerrür ediyor; Birkaç gündür Shinval civarına Gürcistan tarafından havan topuyla ateş edildiğine dair haberler geliyor. Sınırda hem Gürcü hem Rus askerleri hareketli. Taraftar birbirlerini kışkırtıcı eylemlerle suçluyor. Ama bu sefer kimse Mişa’dan yeni bir macera beklemiyor. Kendisi de buna cesaret edemeyeceğinin farkında… Reuters’a demecinde şöyle diyor: "Dünyada herhangi biri, Avrupa’da Rusya’nın karıştığı bir savaşı istiyor mu, açık cevap ‘Hayır’. (ABD) Başkan Yardımcısı (Joseph) Biden’in ima ettiği de bu ve biz de bunu paylaşıyoruz." Yani işin Türkçesi Mişa, Amerikan ve Avrupalı müttefiklerinin desteği olmadığından bu seferki tatbikatı bir savaşa dönüştüremeyecek. Biden’in selefi Dick Cheney ile ahbaptı. Hakeza George W. Bush’un vakitli vakitsiz ‘alo’ dediği lejyon memuru gibiydi. Tam da savaşın yıldönümü yaklaşırken Biden Amerikan desteğini hissettirip biraz da ayar çekmek için Tiflis’i ziyaret ettiğinde kısaca ‘Joe’ diye seslenip samimiyet kurmak istese de Biden ‘Bay Başkan’ diyerek mesafe koydu. Yani durum sadece Rusya ile enerji ve ticari ilişkileri yüzünden Gürcistan’ın hak iddia ettiği Abhazya ve Güney Osetya’yı kaybetmesini çok da mesele edemeyen Avrupa değil Amerika açısından da durum değişti. Başkan Barack Obama, baş diplomat Hillary Clinton’la ilişkilerde yeri başlangıç için ‘reset’ düğmesini Rus meslektaşına gönderdiğinden beri iki emperyal güç birbirinin halinden anlama moduna girdi. Bu Washington’ın ve Karadeniz’deki uydusu Ukrayna’nın Gürcistan’ı silahlandırmadığı anlamına gelmiyor. Biden’in de itiraf ettiği gibi bunu NATO’ya üyelik perspektifi olan bir ülkenin ordusunu ittifakın standartlarına yükseltme adına yapacaklar, geçmişte Türkiye’nin de dahliyle yaptıkları gibi… Eğer derdi sersefil halkına ölümü (Putin) gösterip sıtmaya (Mişa) razı etmek değilse Gürcü liderin bir de korku ile bezeli tesellisi var; Mişa 50 km ötede asker konuşlandırmış Rusya’nın hala kendisini alaşağı etmekten vazgeçmediğini savunup ekliyor: "Putin’in beni vücudumun farklı parçalarından asacağına dair ciddi taahhütlerine rağmen hala ofisimde oturuyorum."

‘Toprak bütünlüğü umudu ebediyen ertelendi’

Saakaşvili’nin hala uzak olduğu bir gerçek var; Tiflis merkezli Uluslararası Çatışmalar ve Müzakere Merkezi’nin direktörü Giorgi Hutsişvili’nin AFP’ye demecinde işaret ettiği gerçek: "Savaşın Gürcistan için feci sonuçları oldu. Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü sağlama umudu süresiz ertelendi, belki ebedi olarak."
Neden mi? Bu perspektifin zaten kendi tarihi anavatanlarında yaşayan ve toprakları Gürcü asıllı Sovyet diktatörü Joseph Stalin tarafından Tiflis’e hibe edilmiş Abhazlar ve Osetler açısından zaten yoktu. Ancak savaş sonrası konjonktür kökten değişti:

  • 1991’den itibaren Abhazya ve Güney Osetya’yı kerhen Gürcistan’ın toprak bütünlüğü içerisinde gören Rusya 26 Ağustos 2008’te iki ‘de facto’ cumhuriyeti tanıyarak kendi açısından ‘de jure’ yaptı. Diplomatik ilişki tesis etti.

  • Rusya Abhazya ve Güney Osetya ile devletlerarası güvenlik anlaşması imzalayarak iki bölgenin sınırlarını koruma görevini üstlendi. Artık olur da bir kriz patlak verirse sınırda Gürcü askerlerini direk Rusya karşılayacak.

  • Rusya iki bölgeye kara ve deniz üsleri kurarak askeri varlığını perçinliyor.

  • Gürcü tezlerinin hamiliğini yapıp Abhazya ve Güney Osetya’yı Rusya’nın kucağına iten AB, Kafkasya’daki süreçlerden dışlandı ve eksini yitirdi. Gürcistan’daki AB Gözlem Misyonu’nun birliğin bölgeye müdahil olma aracı olsa da fazla hükmü yok. Misyon ne Abhazya ne de Güney Osetya’ya girebiliyor.

  • BM’ye de kapı gösterildi. Rusya, BM Güvenlik Konseyi’ndeki veto kartıyla Gürcistan Askeri Gözlem Misyonu’nun (UNOMİG) görev süresini uzatmadı. 1993’ten beri Abhaz-Gürcü sınırında 24 km derinliğindeki tampon bölgede görev yapan UNOMIG de 15 Temmuz’da bölgeden çekilerek tarih oldu.

  • Savaş öncesi Güney Osetya’daki tampon bölgede Ortak Barış Gücü adı altında Rus ve Osetlerle birlikte Gürcistan da asker bulundurup hiç olmazsa Gürcü köylerinde durumu kontrol edebiliyordu. Ortak Barış Gücü de ağustos savaşının bitirdiği mekanizmalardan biri.

  • Artık hem Abhazya, hem Güney Osetya’da askeri açıdan tek patron Rusya. Hatta Güney Osetya kendinden o kadar emin ki Gürcistan’dan toprak talebinde bile bulundu. Oset lider Eduard Kokoyti, geçen hafta Güney Osetya’nın kuzeydoğusundaki Truso vadisinin Oset toprağı olduğunu belirtip "Halkımızın çok sayıda ileri geleninin doğduğu bu eşsiz yerler şimdi Gürcistan’a ait. Prensipte burası Osetya’nın toprağı, ancak bu vadiye yakın bölgelerin kontrolü artık tamamen bizde olduğu için bu konuyu gündeme getireceğiz" dedi. Tam da bu açıklamanın ardından 2 Temmuz’da Rus askerleri Gürcü köye Kveşi’ye gidip bir günlüğüne kontrol noktası kurunca Tiflis "Rusya sınırı değiştiriyor" diye yaygarayı bastı. Kokoyti Rusların sadece sınırdaki Gürcü askeri provokasyonlarına karşı tatbikat yaptığı izahatını getirdi.

  • Gürcü lobisinin gücüyle Abhazya ve Güney Osetya ile ilgili BM toplantılarında iki bölgenin kaderine dair oturumlara ne Sohum ve de Shinval temsilcileri alınmıyordu. Hatta ABD, BM’nin merkezinin bulunduğu New York’a gitmek isteyen Abhaz temsilcilere vize bile vermiyordu. Ki ABD’nin BM toplantılarından tanınmayan ülkeleri hatta düşmanlarını bile bu şekilde men etme hakkı yok. Şimdi her iki Kafkas cumhuriyeti BM Güvenlik Konseyi’ne arka kapıdan girip çıkıyor; Yani Rusya onlar adına veto kartını kullanarak Gürcistan’ı bin pişman ediyor. Üstelik ateşkesi sağlayan Sarkozy-Medvedev anlaşması çerçevesinde Kafkasya’da güvenliğin temini için başlayan Cenevre sürecine Osetler ve Abhazlar direk katılabiliyor, hatta son BM raporunu değiştirecek kadar manivela gücüne sahipler. Tabi yine Rusya sayesinde.

Sonuç olarak savaş sonrası Rusya’yı cezalandırma adına askıya alınan NATO-Rusya Ortaklık Konseyi toplantıları değişen hiçbir şey olmadığı halde haziranda yeniden başladığı da dikkate alınırsa Gürcistan’ın yeni bir savaş için dışardan Ukrayna dışında sırtını kaşıyacak bir güç bulması zor. Tüm bunlar Kafkasya’da en azından bu yaz savaş çıkmayacağına dair işaretler. Ama bu gerilimin olmadığı anlamına gelmiyor. Hatta birilerinin yapacağı bir deliliğe bağlı olarak Kafkasya’nın yeniden cehennem yerine döndürülmeyeceğinin garantisi yok.

http://www.dunyabulteni.net/news_detail.php?id=85260

Fehim Taştekin