Otkrıtaya Gazeta, “Merkezi idari yapısı olan Rusya için geleneksel dinlerden (Ortodoksluk, Katoliklik, Budizm) farklı olarak Müslüman toplumu 90’lı yıllarda dağıldı. Perestroyka dalgasında, aralarında ideolojik, politik ve kişisel anlaşmazlıklar çıkan dini liderlerden bazıları kendisini yüksek sesle ifade etti” diye yazıyor.
Sade inananlar bu hır gürden uzak ve hiç şüphesi onlardan yoruldu. Ama dağılma yıllarının en dramatiği, Volgo-Ural ve Kuzey Kafkasya bölgesi Müslümanları arasındaki ilişki kopukluğu olabilir.
Müslümanların birleşmesi dağılmanın hemen ardından konuşuldu, ancak gerçek adımlar takip etmedi. Ve işte on beş yıldan sonra sonunda yaklaşık 60 müftülük (Müslüman Din İdaresi) çalışmalarını koordine etme konusunda gerçek girişimler yapıldı. Aralık 2009 sonunda, Rusya’nın büyük ve tanınmış üç büyük Müslüman örgütünün-Rusya Müftüler Konseyi, Merkezi Müslüman Din İdaresi ve Kuzey Kafkasya Müslümanları Koordinasyon Merkezi- birer temsilcisinin yer aldığı, birleşmeden sorumlu bir çalışma grubunun kurulduğu duyuldu.
Tabii ki Kremlin katılmadan olmadı: müzakerelerde devleti, RF devlet başkanlığı genel sekreterliği iç politika idaresi siyaset ve halkla ilişkiler departmanı başkanı İvan Demidov temsil ediyor.
Sert ve uzlaşmaz muhalifler birden müttefik oldular. Merkezi Müslüman Din İdaresi Başkanı Talgat Tacuddin röportajlarında “ Bizim için özellikle, birliğe çağrının sorumluluk olarak ifade edildiği Kur’an önemlidir” demeyi seviyor ve peygamber Muhammed’in çağrısını eksiltmeden özetliyor: “ Allah’ın ipine sarılın, dağılmayın”.
Dünkü muhalif Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynutdin’in sözleri “ Müslüman örgütlerin birleşmesi Rusya’nın tüm Müslüman topluluğunun birleşmesinin ilk etabı olmalı… Burada sadece çeşitli dini merkezlerin istekleri değil, tüm Rusya ümmetinin çıkarları hesaba katılmalı” şeklinde yankılandı.
Kuzey Kafkasya Koordinasyon Merkezi Başkanı, Karaçay-Çerkes ve Stavropol Kray Müftüsü İsmail Berdiyev birleşme stratejisinde sadece olumluluk görüyor: “ Rusya için bugün önemli olan organize birleşme değil, manevi kardeşliğin sağlamlaştırılması ve Müslüman kurumlar arasında ortak hareket, devlet, yabancı ülkelerdeki kardeşlerimiz ve İslami uluslar arası örgütlerle iyi ilişkiler oluşturmaktır. Birleşme bize, birleşmek için değil, Rusya çıkarları için lazımdır” dedi.
Konsey ve sevgi
Birleştirme çalışma grubu ilk kez 2 Şubatta, Rusya Müftüler Konseyinin Moskova rezidansında oldu. Bir sonraki toplantı 28 Şubatta Bolgar’da (Tataristan) ve 3 Martta Derbent’te (Dağıstan) yapılacak.
Tacuddin’in ifadesine göre, ‘tarihi birleşme süreci, İslam’ın Rusya bölgesine yayılmaya başladığı yerlerde inşa edilmeli’ (bölgede ilk Müslümanlar VII yüzyılda Derbent’te görüldü, iki buçuk asır sonra Voljski Bulgar resmen İslam’ı kabul ettiğini ilan etti).
Çalışma grubunun birleşmeyle ilgili teklifini oluşturmasının ardından, uzlaşma komisyonu oluşturulacak. Aynı zamanda gelecek Müslüman ‘patrikliğinin’ çevresi de inceleniyor.
Büyük ihtimalle bu, meslektaşlar danışma organı (örneğin Rusya Müslümanları Yüksek Konseyi) olacak. Birleşme önderlerinin düşüncesine göre, bu sadece dini idareler arasında değil, devlet ile, aynı zamanda kendi Din İdareleri arasında etkileşim temelleri oluşturacak.
Danışma Kurulu başkanlığını bir kişi (Rusya Yüksek Müftüsü) veya daha büyük ihtimalle üç büyük Müslüman topluluğunun başkanları yapacak. Tacuddin’in röportajında, yeni bir kurum hakkında değil, ‘manevi-ahlaki dirilişte güçlerin birleştirilmesi’ konusunda konuşmak gerektiğinin altını çizmesi tesadüfi değil.
Tacuddin’in kendisi Rusya Yüksek Müftülük görevine Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynutdin’i yakıştırıyor. Ona yardımcılığı Çeçenya müftüsü (Sultan Mirzayev) ve Tataristan müftüsüne (Guman Hazret İshakov) veriyor. Şeriat Mahkemesi başkanı ise Kuzey Kafkasya Müslümanları Koordinasyon Merkezi Başkanı İsmail Berdiyev olabilir. Tacuddin kendisine ise kilit rol Şeyhülislamlığı ayırdı.
Birleşmenin yeni, daha aktüel konularda çalışan özel idarelerin ortaya çıkmasına neden olacağı açık: ordu birliklerinin, gençlik politikası ve sosyal güvenliğin yenilenmesi, dini kitapların yayınlanması ve İslam konulu periyodik yayınlar, cami inşaatı, hac organizasyonu, helal üretimin gelişmesi.
Ancak birleşmenin öncülerine göre, en önemli görevlerden biri, İslami okul ve üniversitelerde ortak eğitim standardının oluşturulması ve bunun halklar arasında düşmanlık ve nefret eken Arap ülkelerinden Rusya’ya gelen sahtekarları durdurmasıdır.
Reformcular, birleşmenin müftüler ve imamlar seviyesinde kalmayıp, tam anlamıyla Müslüman aktivist, bilim adamı, uzman, sivil faaliyetçileri de içine almasını umuyor. Ancak bu durumda gerçekten, dünya toplumuna sorunsuzca entegre olmaya hizmet edecek ortak Rusya ümmetinin ortaya çıkmasından söz edilebilir.
Anlayış umuduyla
Bununla birlikte birleşme fikrini herkes hurra kabul etmedi. Şöyle ki, konuyla ilgili, kısa bir süre önce Tacuddin’in eski sağ kolu olan Permsk Kray Müftüsü Muhammedali Huzin ciddi eleştirilerde bulundu: “Bugünkü birleştirme süreci girişimleri daha çok Rusya din alanının bir aile veya birkaç klanın çıkarları yararına kapatmaya çalışan klanlar arasında bir ticaret veya hile özelliğinde.
Hiç kimsenin bölgesel toplulukların, Müslüman aydın, elit, sivil birliklerinin fikrini sormadığı bu tür adımlar sonuç olarak ülke Müslümanlarının dağılmışlığını şiddetlendirecek.”
Tanınmış İslam bilimci Roman Silantyev de birleştirme girişiminin başarılı olacağına tam emin değil. Uzman Silantyev “Büyük ihtimalle bu girişim yeni bir anlaşmazlık çelişkisine neden olacak, çünkü herhangi bir yetki alanı Müslüman alanında ciddi ‘oyuncuların’ görevlerini kaybetmesine götürecek. Bunun dışında Kafkasya Müslümanlarının yönetime eleştirileri Tatar Müslümanlarda tahrike neden olabilir… Rusya Müftüler Konseyi, özellikle Moskova Müftülüğü Merkezi Müslüman Din İdaresi’nden kıyaslanmayacak kadar fazla finans alıyor. Sadece legal yabancı yardım miktarı yaklaşık bir milyar ruble senede. Demek ki, güçleri eşit değil ve onların eşitlenmesi herkes için faydalı olmayacak” dedi.
Üstelik Silantyev, birleşme sürecinin, liderleri Rusya’nın ilk şahıslarına etkide bulunmayı hayal eden sosyo-politik kurumların kurulması konusunda gerçek özel bir operasyon olduğunu ihtimal dışı görmüyor.
Projenin başarılı şekilde gelişmesi durumundan İslam uzmanı Silantyev’e göre, ‘federal yönetimin sadece alışılmış müftülerle değil, daha önceden ciddi kurumlara girişine bile izin verilmeyen İslami siyaset ve işadamları ile de diyalog yürütmesi gerekecek. Bu durumda Rusya Müslümanları lideri gelecekte, Müftüler Konseyince 2005’de açıklanan ülke devlet başkanının Müslüman yardımcılığı görevine aday olabilecek.
Yeniliğe karşı Rusya Müftüler Konseyi’ne bağlı bazı bölgesel müftülükler de karşı çıktı. Ve sadece Kuzey Kafkasya Müslümanları Koordinasyon Merkezinde birleşme konusuyla ilgili tam bir oy birliği gözleniyor, bu da şöyle bir tahmine dayanak oluyor: Sürecin gerçek sahibi Çeçen lider Ramzan Kadirov.
Bu konuda, özellikle Rusya İslam Komitesi Başkanı Geyda Cemal hiç şüphe duymuyor: “Kadirov ortak Müslüman din idaresinin etki derecesi açısından Moskova patrikhanesi ile benzer olacağını biliyor.”
Cemal’in ifadesine göre, Kadirov’un çoktandır federal düzeyde politika duyguları var, yeni dini kurumda etkiyi ise, danışma kurulu başkan yardımcılığı görevine düşünülen Çeçenya müftüsü Sultan Mirzayev aracılığıyla yapabilir.
Şimdilik açık olan tek şey: Büyük Müslüman liderleri arasındaki uzayan düşmanlık onların azımsanmayacak güç ve enerjisini alıyor, tüm inanlara negatif etki ediyor. Sıradan Müslümanlar ve imamlar anlaşmazlıklardan yoruldu, onlar dini yüksek zümresinde birleşme konusunda başlayan müzakerelerin toplumlarına olumlu etkileri olmasını umut ediyorlar.
Rusya Müslüman örgütlerin birleşmesi Kuzey Kafkasya’ya ne verir? Otkrıtaya Gazeta’nın talebi üzerine Rusya’nın farklı bölgelerinden uzmanlar bu soruya yanıt veriyor.
Viktor Çernous, politolog-Kafkasya bilimcisi, profesör (Rostov-na-Donu):
– Birleştirme fikri yeni değil, Rusya İslam ümmeti bazı bağımsız ‘prensliklere’ ayrıldığından beri zaman zaman bu fikir gerçekleştirilmeye çalışılıyor.
Bence perspektifler cazip, düşünülen şeyin olumlu çözümü durumunda biz modernize olmuş, daha laik bir İslam alabiliriz.
Ama reformcuları, idari kolları kullanmada dozunu kaçırmama konusunda uyarıyorum. Aksi takdirde tam tersi etki olabilir ve sadece radikallere yardım edilir. Oldukça düzenli, dürüst, sakin bir şekilde kişisel duygular kurban verilerek hareket etmeli. Genel olarak yeni modelde bir çok şey tasarımcıların becerilerine bağlı olacak.
Sergey Vorobyev, politolog, Kafkasya uzmanı, siyasi bilimler doktor adayı (Stavropol):
Her türlü birleşme- her zaman olumlu süreçtir. Bu açıkça, geçenlerde yurt dışındaki Rus Ortodoks Kilisesi ile birleşen Rusya Ortodoks Kilisesi örneğinde görülüyor, şimdi ise Katolik, Ermeni ve Gürcü patrikhaneleri ile yakınlaşıyor. Kremlin’in ortak, dini sağlam bir devlet kurulması çerçevesinde Rusya Ortodoks Kilisesi ile sıkı şekilde hareket ediyor olması beni açıkçası etkiliyor. Ve eğer Müslümanlar da bu yoldan giderse sadece evet derim. Ama bazı liderlerin bu konuda kendi şahsi duygularından vazgeçmeleri gerekiyor. Özellikle birleşme süreci Kafkasya için önemli: sadece birleşen Müslüman toplumu vahhabizmin tırmanışına karşı durabilir, geleneksel İslam fikrinin başarılı şekilde ilerlemesine yardımcı olabilir.
Prof. Hacimsel Thagapsoyev, Kabardey-Balkar devlet başkanlığı sivil istişare konseyi koordinatörü, felsefeci, Kabardey-Balkar Devlet Üniversitesi (Nalçik):
Yaşananlara iyimserlikle bakıyorum. Kesinlikle Müslüman ümmetin birleşmesi gerekli. Rusya Müslüman dünyasındaki tüm sorun ve felaketler siyasi ve kişisel anlaşmazlıklardan meydana geliyor. Bugün dini, sivil ve politik planda aydın ve sorumlu bir güç olan Rusya Ortodoks Kilisesi’ne odaklanmalıyız.
Elbette birleşme su altındaki taş yığınına çarpacaktır, ancak zorluklar aşılabilir, sonuç ise bu zorluklarla mücadeleye değer. Özellikle bu, kronolojik dini dağılmadan zarar gören Kafkasya için önemli.
Aleksey Makarkin, Politik Teknolojiler Merkezi başkan yardımcısı (Moskova):
İslam, Ortodoksluk veya Katoliklilikten farklı olarak tek bir hiyerarşik organizasyonu düşünmeyen bir din. Sovyet döneminde Müslüman toplumu güçlü ideolojik üst yapı ile kenetlendi, ama bu kenetlenme alındığında yapı dağıldı. O günden beri çok kerelere birleşme girişimi oldu, ancak hepsi başarısızlıkla sonuçlandı. Sebep çok. Örneğin, bölgesel İslam farklılığı.
Birleşmeye aynı zamanda çalışmaya genel yaklaşımlar da engel oldu: Tacuddin Rusya Ortodoks Kilisesi ile dostluğa yönelik siyaset yürütüyor, Gaynutdin ise Ortodoks din adamlarını kabul etmeyen misyonerliğe dayanıyor. Bu kadar çeşitli kurumlar tek çatı altında yaşayabilir mi? Birleştirici danışma kurulu oluşturulması başarılırsa bile, büyük ihtimalle cephe olacak, iş yığılan anlaşmazlıkları çözmeye varmayacak.
Raşid Hatuyev, Karaçay-Çerkes hükümetine bağlı sosyal araştırmalar enstitüsü etnografya bölümü bilimsel çalışanı, tarihi bilimler doktor adayı (Çerkesk):
Tarihi olarak, çarlık döneminden itibaren Kuzey Kafkasya, Tataristan, Başkırdistan ve Transkafkasya Müslümanlarının sıkı ilişkileri desteklemediği bir durum oluştu, çünkü Müslüman toplulukların gelişimi farklı yollarda oldu. Perestroyka dalgasında 80’li yılların sonunda Rusya güneyindeki Müslümanlar arasında parçalanma ve kararsızlık başladı.
Doğru, kısa bir süre sonra, din idarelerince kurulan Kuzey Kafkasya Müslümanları Koordinasyon Merkezi oluştu (ilk önce bu görevi İnguşetya Müftüsü Magomed Albogaçiyev yürüttü, daha sonra Karaçay-Çerkes ve Stavropol müftüsü İsmail Berdiyev aldı).
Ama üzücü olan şu ki, Koordinasyon Merkezi de gerçek bir birleştirme ve bölgemizdeki Müslümanları birleştirmeyi başaramadı, merkez kaç süreçleri de her gün kendilerini duyuruyor. Açıklayın bana, Müslümanların birleşme fikrini kendi bölgelerinde gerçekleştirmeyi başaramayanlar, tüm Rusya çapında Müslümanların birleşmesiyle nasıl ilgilenebilir?
Sıradan inananlarla sıkça görüşüyorum, onların birçoğu şöyle bir tavırda: Tatar ve Başkırlar altına girmeyeceğiz! Yani istişare kurulu gibi bir şeyin kurulması gerektiğinden şüpheliyim. Onu kurmak, sınırsız idari kaynak kullanımı ile mümkün, ancak bu durumda da etkin üst birleştirme yapısından söz etmemeli.
Prof. Sergey Doholyan, ekonomist, Dağıstan Devlet Üniversitesi (Mahaçkale):
Bu birleşmede hiçbir olumlu şey görmüyorum, bu tamamen siyasi bir süreç. Şu anda ülkede Rusya Ortodoks Kilisesi pozisyonu güçleniriliyor: Kilise orduya, okula, üniversite, medyaya sokuluyor. Ve bu Müslümanlara Rusya’nın iinci büyük dini grubu olarak tabii ki dokunuyor.
Ben, Rusya İslami bürokratik kurumlarının Rusya Ortodoks Kilisesi ile aynı seviyede olmak istediğini görüyorum.
Prof. Boris Koybayev, siyaset bilimci (Vladikavkaz):
Ben bu süreci, artık sonunda Müslüman toplumunun parçalanmışlığının tehlikesinin bilincine varan federal ve bölgesel yönetimler tarafından desteklenmesini umuyorum!
Toplum birlik olduğunda, düşmanın onun parçalaması zor. Öncelikli olarak bu, ekstremist düşünceli imamların resmi görevlerde olduğu, vahhabizmin güçlü şekilde tırmandığı Kuzey Kafkasya’yı ilgilendiriyor.
Ortak Müslüman kurumu oluşturulduğunda, kesinlikle birikmiş sorunların çözümü için koordinasyon olacak. Kesinlikle bu milli güvenliği sağlamlaştıracak. ÖZ/FT
Otkrıtaya Gazeta’da (Sayı 6 -396- 17-24 Şubat 2010) yayımlanan bu yazıyı Ajans Kafkas Türkçeye aktardı.
Oleg Parfenov-Anton Çablin