Kadirov’u Türklere sevdirme çabası

İstanbul/Ajans Kafkas – Rusya’nın Çeçen direnişine karşı başlattığı savaşın taşeronluğunu yürüten Çeçen başkan Ramzan Kadirov’un yönetimini meşrulaştırmak için Türkiye’ye de el atıldı. Kadirov yönetimi için PR misyonu üstlenen Seyfullah Türksoy’un düzenlediği Çeçenya turuna katılan Türk heyeti, dönüşte kamuoyunun karşısına Kadirov’u göklere çıkartan yazılarla çıktı.

Gazeteci-yazar Mustafa Özcan, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Başkanı Necati Ceylan, eski Diyanet İşleri Başkanı Süleyman Ateş, eski Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Hamdi Mert, yazar Yavuz Bülent Bakiler, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Hukukçular Derneği Başkanı Kamil Uğur, Avukat Abdurrahman Özdil gibi isimlerin yer aldığı heyet ekimin başında Kadirov’un Kurçaloy, Hosiyurt, Gudermes ve Caharkale’de Türk ustalara yaptırdığı camilerin açılış törenlerine katılmıştı.

Hamdi Mert dönüşte Aygazete’deki köşesinde her defasında direnişçilere yok etmek için elinden gelen her şeyi yapacağına ant içen, yargısız infaz, adam kaçırma, cinayet ve işkencelerine dair haberlerle gündeme gelen, savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil eden icraatları Rus insan hakları merkezi Memorial, İnsan Hakları İzleme ve Uluslararası Af gibi örgütlerin raporlarına konu olan, direnişçi ailelerinin evlerini yakan, direnişçi yakınlarının maaşlarını kesmek gibi sosyal ve yasal haklardan mahrum bırakan Kadirov için şu övgüleri yaptı:

“Hoca soyundan gelen bir genç adam. Ben bu aileye -okuyucularıma daha sıcak geleceğini düşünerek- Kadirovlar yerine Kadiroğulları Ailesi diyeceğim. 4 kuşak geriye doğru gittiğimizde babası Ahmet Hacı Kadiroğlu önce Çeçenistan Müftü yardımcısı, sonra Çeçenistan Müftüsü (aynı zamanda Harp Divanı üyesi), daha sonra ise Çeçenistan Cumhurbaşkanı.. Dedesi Abdülhamid Efendi ve büyük dedesi Abdülkadir Efendi, Çeçenistan halkının cihad ve din duygularını saf ve berrak bir kaynaktan aldıkları durulukla besleyen ulu din alimleri. 4’üncü kuşaktan dedesi İlyas Efendi ise, Kafkas Kartalı Şeyh Şamil’in esir alınması üzerine bir dağınık döneme giren Kafkas Türklüğünü manevi şemsiyesi altında ayakta tutan ünlü tasavvuf, din ve gönül adamı Kunta Haci Hazretleri´nin en yakın müritlerinden. Kendisi mi, kendisi de işte o silsilenin bugünkü mirasçısı. Camide kendine ayrılan yerde ve korumalarının arasında değil, safların arasında yetişebildiği yerde duruyor. İmam işaret ettiğinde kaamet getirip, müezzinlik yapıyor. Namaz bitince kalkıp gitmiyor. Tanıdık-tanımadık, yerli-misafir olabildiğince herkesin hatırını soruyor. Ayakkabılarını taşıyan da, çeviren de yok… Kendisinden yaşlıların önünde ellerini kavuşturarak saygılı duruşunda duran; Kadiri zikir töreninde huşuun manevi deryasında adeta kaybolan; bir Çeçen ulusunun türbesinde ellerini göklere açıp dua ederken gözyaşları yerleri ıslatan; sırtındaki sıradan montu, başındaki basit ve sade Çeçen takkesi, her zaman mütebessim yüzü; daima gülen gözleri ile halktan biri.  İşte okuyucularım adına izlediğim bir Cumhurbaşkanı!”


Vehhabiliğe lanet

Daha temkinli bir yazı kaleme alan Mustafa Özcan ise Vakit’teki köşesinde ‘Türk libası giydik’ cami açılışıyla ilgili şu notları düştü:
“Hacı Ahmet Kadirov Camii’nde aldığımız abdestlerle birlikte Hosiyurt köyüne vasıl oluyoruz. Sabah namazında, söz konusu caminin açılışını yapacağız. Kendi kendimize de söylenmeden edemiyoruz: Acaba Türkiye’de sabah namazında cami açılışı yapılabilir mi? Cemaat gelse de yetkililerin keyfi gelir mi? Karanlıkta heyet olarak caminin önünde bekliyoruz. Birincisi, cemaat ezan vaktini bekliyor. İkincisi, Ram(a)zan Kadirov bekleniyor. Cemaatla birlikte orada burada Çeçen güvenlik güçlerinin varlığı da dikkati çekiyor. Bunların orada bulunmalarının nedeni de biraz sonra Ram(a)zan Kadirov’un Hacı Abdulhamid Efendi Camii’nin açılışına katılacak olması. Açılış ve namaz için cami avlusunda oyalanırken İslâm Alimleri Meclisi Başkanı Hoca Ahad Kadirov’la tanışıyoruz. Tek kelime ile etkileyici bir şahsiyet. Daha sonra takdimlerde konuşuyor ve namazlarda imamlık yapıyor. Davudi ve etkileyici bir sesi var. Eski Müftü ve Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ahmed Kadirov ve oğlu Ram(a)zan Kadirov ile alakalı olarak övücü ve tezkiye edici sözler sarf ediyor… Hoca Ahad Kadirov’la bir müddet sohbet ettikten sonra Ram(a)zan Kadirov’un aracı uzaktan gözüküyor ve mekana ulaşıyor. Türk heyetiyle Ram(a)zan Kadirov teker teker ilgileniyor ve Seyfullah Türksoy heyeti Kadirov’a tanıtıyor, takdim ediyor. Türk tarzı camii için Türk tarzı bir ezan isteniyor. Bu gibi durumlarda hep görev, çelebiliği ile dikkat çeken Diyanet İşleri eski başkan yardımcılarından Hamdi Mert’e düşüyor. Erinmeden Türk makamında bir sabah ezanı okuyor ve ardından camiye giriyoruz. Cami hınca hınç doluyor ve namazı yine Davudi sesiyle Ahad Kadirov kıldırıyor. Namazdan önce kameti ise Ram(a)zan Kadirov getiriyor. Namaz öncesinde ve sonrasında tesbihatı yine Davudi sesiyle Kadirov icra ediyor.

Dikkat çekici hususlardan birisi Ahad Kadirov’un sabah namazında Kunut duası okuması ve duada Vehhabiliğin kahrına dair ifadelere yer vermesiydi.”


Övgü dolu mesajlar

Türksoy ise heyetin tören sırasında yaptığı konuşmalara kendi web sitesinde yer verdi. Türksoy’un Türk heyetinin temaslarıyla ilgili aktardıkları ise şöyle:
“Türk heyeti, zaman zaman duygusal anlar yaşadılar. Cumhurbaşkanı Ramzan Kadirov’un Hosiyurt köyünde İslam alimi olan dedesi hacı Abdulhamid Efendi adına yaptırdığı camide, sabah ezanını Diyanet İşleri Başkanı Hamdi Mert okurken, Cumhurbaşkanı Kadirov da müezzinlik yaptı. Burada, Çeçenistan İslam Alimleri Meclisi Başkanı Hoca Ahad Kadirov, Cumhurbaşkanı Ramzan Kadirov’a 140 yıllık bir Kur’an-ı Kerim hediye etti. Kurçaloy şehrinde inşa edilen 5 bin kşilik Kunta Hacı Camii’nin açılışı sırasında da kendisine Kadiri Tarikatını Kafkasyada yayan büyük tasavvuf alimi Kunta Hacı’nın elbisesi hediye edilen Ramzan Kadirov gözyaşlarına boğuldu. Genç Cumhurbaşkanı, Kunta Hacı’nın validesi Hedi Ana’nın kabrini de onararak ziyarete açtı. Burada yapılan Kadiri Zikri, Türk heyetine heyecanlı anlar yaşattı. Çeçenistan’daki maddi ve manevi değişimi yorumlayan Prof.Dr.Süleyman Ateş, burada çok sevindirici gelişmelerin yaşandığını belirtirken, ilahiyatçı Hamdi Mert, “Çeçenistan konusu ne yazık ki Türkiye’de yeterince bilinmiyor. Bu ziyaret sırasında bir defa daha gördüm ki, Çeçenistan’da halk ve devlet kucaklaşması yaşanıyor. Dinine, milletine, ülkesine hizmet eden samimi bir devlet başkanı var. Buradaki Kunta Hacı İslam Üniversitesi’yle Hollanda’daki Roterdam İslam Üniversitesini kardeş üniversite yapmak istiyoruz” şeklinde konuştu. Şair-yazar Yavuz Bülent Bakiler de, Çeçenistanda gördüklerinden çok etkilendiğini söyleyerek, Devlet Başkanı Ramzan Kadirov ve merhum babası Hacı Ahmet Kadirov’u birer kahraman olarak nitelendirdi. Hukukçular Derneği Başkanı Kamil Uğur, Çeçenistan’da çok geniş dini özgürlüklerin olduğunu, yönetimin bu anlamda her türlü imkanı sağladığını belirterek, “Buradaki gerçeklerin Türkiye’deki Çeçen mültecilere ve hala dağlarda mücadele veren bazı gençlere anlatılması lazım” diye konuşurken, Kafkas-Çeçen Derneği’nin kurucu başkanlarından Abdurrahman Özdil de, “ çeçenistan’a 15 yıl nce gelmiştim. Son gelişmelerden yeterince haberdar değildik. Burada inanılmaz güzel işler yapılmış. Cumhurbaşkanı Ramzan Kadirov, Çeçenistan’ın maddi ve manevi gelişmesi için canla başla çalışıyor. Peşpeşe hizmete açılan Osmanlı camileri ve diğer dini kurumlar, inşallah Çeçenistan’ı bölgenin İslam Merkezi yapacak” dedi. Dış politika yazarı Mustafa Özcan da Çeçenistan hakkında türkiye2de kavram kargaşası yaşandığını anlatarak, sözlerini öşyle sürdür: “Burayı gelip görmeyen -buradaki sürecin detaylarını bilmeyen insanların yorum yapmasını yanlış buluyorum. Ben gelmeden önce farklı düşünceler içersindeydim şu anda bu düşüncelerim tamamen değişti.” Türksoy Kumukların yaşadığı Bomartyurt köyüne yapılan ziyaretle ilgili de şunları yazdı: “Türk heyeti buarada çok duygulu anlar yaşadı. Yaklaşık 4 ay önce Bomartyurt’u ziyaret eden Cumhurbaşkanı Ramzan Kadirov, 70 yıldır hizmet veren köy okulunun çok eskidiğini ve yetersiz kaldığını öğrenince buraya 3 ay içerisinde modern bir okulun, yolların ve hastanenin yapılması talimatını vermiş. Kumuk Türklerine verdiği sözü yerine getiren Cumhurbaşkanı, köye emsallerine büyük şehirlerde bile zor rastlanacak modern bir okul yaptırdı. Bu okulun ardından 145 köyü daha ziyaret eden cumhurbaşkanı Kadirov, tüm okulların yenilenmesini ve modernize edilmesini sağladı. Okulu ziyareti sırasında küçük bir Kumuk kızının okuduğu dua, heyetteki herkesiçok duygulandırdı. Şair Yavuz Bülent Bakiler, yere yığılarak hıçkırarak ağladı.. Süleyman Ateş’ten Hamdi Mert’e kadar herkesin gözleri nemliydi. Görünen o ki, Çeçenistan’da yaşayan Çeçenler kadar, Kumuklar da Nogaylar da Ahıskalılar da Cumhurbaşkanı Kadirov’dan ve ülkedeki huzur ve barış ortamından çok memnun. Halkla devlet arasında örnek bir kaynaşmanın sağlandığını görmek heyetteki herkesi memnun etti.” FT