Maykop/Ajans Kafkas – Dünya Çerkes Birliği (DÇB), 21 Mayıs 1864 sürgününün yıldönümünde tarihi trajedinin unutulmadığı mesajına paralel olarak savaşın bittiği yılların ardından Adıgeler ve diğer halkların Rusya içerisinde kendini geliştirme imkânı bulduğu görüşü dillendirildi.
Özellikle diasporanın bin kanadında Rus güdümlü olmakla suçlanan DÇB’nin başkanı K.F. Dzamihov’un imzasıyla yayınlanan açıklamada Rusya yönetiminden diasporadaki Adıgelerin anavatanla buluşmasının önündeki engellerin kaldırılması istenirken Kafkasya’yı kana bulayan Rus generallerin anıtlaştırılmasının yol açtığı öfkeye de dikkat çekildi.
Mesajda “21 Mayıs 2009, ülkemiz tarihinde yaşanan en uzun ve kanlı savaşlardan birinin, Çarlık Rusya’sının Kuzey Kafkasya’yı fethetme savaşlarının bitişinin 145. yılı dönümü. Her savaşta olduğu gibi bu savaşa da ölüm, acı, birçok insanın ve tümüyle halkların ortadan kaldırılması eşlik etti. Ama herkesten çok bu savaşta kaybı Abhaz-Abazin ve Adıge (Çerkes) halkı yaşadı” denildi. DÇB’nin Rusya Federasyonu içerisinde birlikte yaşam vurgusunun öne çıkarıldığı sürgün mesajı şöyle devam etti:
“Adıgeler için Kafkas savaşı milli felaket oldu. Savaş yüz binlerce yaşam götürdü, sosyo-politik gelişimini frenledi. Hayatta kalanların onda dokuzu tarihi vatanından sürüldü. Şu anda Rusya Kafkasya’sında yaklaşık 700 bin Adıge yaşıyorsa, diasporada sayıları 6 milyondan fazla. Tarihi süreçler geri döndürülemez, ama hafızalarda bu savaşın trajedileri unutulmuyor. Ve bu olaylardan kaç sene uzaklaştığımıza bağlı olmaksızın, bu savaşın kahramanları, cefakârları ve kurbanlarına, aynı zamanda sürülen-muhacir dedelerimize karşı hatıralarımız kutsaldır! Biz her zaman halkımızın verdiği kurbanları hatırlayacak ve oğul bağlılığıyla acı duyacağız. XIX. yüzyıl tarihi dönemeçleri Adıgeleri tüm dünyaya dağıttı. Ve yüz binlerce yurttaşımızın hayatının parçalanması kaçınılmaz oldu. Ancak Adıge halkı yeniden canlanma gücünü kendinde buldu. Onların Rusya Federasyonu yapısı içinde devleti var. Sürgünde olan yurttaşlarımızın tüm nesillerinin payına düşen sınamalar sadece tarihi vatanının kaderi ve işlerine ilgi duyma duygusunu arttırdı ve bizim, bugün yaşadıkları ülkelerde hak ettiği itibarı gören güçlü Adıge diasporamız var.
Geçmiş hakkında anlık, özellikle de kişisel menfaatler için spekülasyon yapmak halkımız için akıl almaz bir şey. Savaşın 1864’de bittiği ve ardından gelen onlarca yılda şu anda ülkemizin ortak sivil toplumunu oluşturan Rusya’nın tüm halklarının ortak sosyal ve kültürel gelişiminin yaşandığını unutmamak lazım. Geçmişe bakarak bugünkü Adıge nesli geleceğe sırtını dönmek istemiyor. Gelecek bakış açısından ise tarihe zıt ve kabul edilemez yaklaşımlar kesinlikle olmaz.
Bundan dolayı önemli olan geçmiş sebebiyle mızrağı kırmak değil, tüm Adıgeler ve tüm Rusya toplumu için onu tam bir deneyim olarak öğrenmektir. Bizim için tarihimizi bilme ve öğrenmenin, geçmişin bize hakim olması için değil geleceği kontrolümüz altına almak açısından önemi var.
Bugün bizim ileriye güvenle bakmamız için gereken her şeyimiz var, insanın menfaatine yönelik sağlamlaşan demokratik federatif devlet, milletler arası ilişkilerdeki en ciddi problemleri çözebilme tecrübesi, birlik ve barışın değerini anlayış, ekonomik gelişim stratejisi. Bundan dolayı biz, ülkemizin geçmişine çekinmeden bakabilme, Kafkas savaşı gibi sayfaları sessizce geçiştirmeme yeteneğine sahibiz. Onunla ilgili hatıra bizi ayırmıyor, birleştiriyor.
Dünya Çerkes Birliği, Rusya’nın bütünlüğü ve birlikteliğinden yana olmakla beraber bu unutulmaz ve acı günlerde Rusya devlet başkanı, federal parlamento, hükümetine Adıge halkı için Kafkasya savaşı etkilerinin giderilmesi için özel bir program hazırlanması ve kabul edilmesi için başvurulmasını gerekli görüyor.
Bu program bize, federal düzeyde ve ilgili uluslararası örgütler aracılığıyla yurttaşlarımızın geri dönüş meselelerinin çözümü ve anlaşılmasını sağlamak için gerekli. Bu problemin en önemli noktalarından biri tarihi vatanına geri dönüş yapmak isteyen yurttaşlarımızın Rusya vatandaşlığı alabilmesi konusundaki düzenin sadeleştirilmesidir. Kaygılandıran daha başka problemler de var. Güney Federal Bölgelerin bazılarında jübile programlarının organizasyonuyla birlikte çarlığın istilacı generallerinin haksız kahramanlaştırılması büyük siyasi ve duygusal gerginliğe neden oluyor. Federal yönetim organlarının bu süreci Rusya Federasyonu’nun tüm halklarının pekiştirilmesi amacıyla durdurması gerekiyor.
21 Mayıs sadece Adıgelerin ulusal yas ve anma günleri değil, aynı zamanda geçilen tarihi yola bakıldığında şunu söyleyebileceğimiz bir gün: Hiç kimse ve hiçbir şey unutulmadı, hayat devam ediyor ve bu hayatta halkımızın da hak ettiği bir yeri var!”
NTPRS/ÖZ/FT