Nalçik/Ajans Kafkas – Kuzey Kafkasya’daki Çerkeslerin birleşmesi, Çerkes soykırımının tanınması ve tarihi anavatana dönüş gibi konular üzerine yükselen Çerkes meselesinin kaynağı tartışılıyor.
Kabardey-Balkarlı tarihçi Hasan Dumanov, Çerkes probleminin hayali ve dışarıdan dayatılan bir gündem olduğunu öne sürdü. Dünya Adıge Kardeşliği adlı sivil örgütün başkanı Zamir Şukhov ise, Çerkes meselesinin aktüel hale gelmesini hem Rusya hem dünyadaki yeni Çerkes neslinin ulusal bilincindeki artışa bağladı.
Kavkazki Uzel’e değerlendirmelerde bulunan Rusya Bilimler Akademisi Kabardey Balkar Sosyal-Siyaset Araştırmalar Merkezi Bölüm Başkanvekili Dumanov, “Çerkes problemini kim düşündü bilmiyorum. Böyle bir problem olmadığını düşünüyorum. 1968’den beri sadece Kabardey-Balkar’ın değil hem Kuzey Kafkasya, hem Rusya tarihi üzerinde çalışıyorum. Bu probleme hükümet, toplum ve bilim adamlarının nasıl yaklaştığını iyi biliyorum. Kesinlikle ifade edebilirim ki, Çerkes halkının, Adıgelerin devletimizin resmi politikası ile karşı karşıya olan herhangi bir ‘Çerkes problemi’ yok. Tüm bunlar bize çeşitli şekilde empoze ediliyor” görüşünü savundu.
Çerkeslerin Kuzey Kafkasya’da geçmişte güvenilebilecek gerçek bir güç olduğunu belirten Dumanov, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Hem Rusya, hem diğerleri bunu yaptı. Şu anda negatif geçmişi kullanarak Adıgeler ve Rusya arasında ayrılık yaratmayı isteyenler var. Halkımız çeşitli dönemlerde Kuzey Kafkasya’da tutunmak isteyen büyük devletlerin ilgi noktası oldu. Bu durum şimdi de Adıge haritasını aktüel yapıyor. Bununla birlikte kendi Adıge halkının barış içinde yaşamak ve ülkede yaşayan halkların birliğini korumaktan başka hiçbir siyasi amacı yok. Bizim planlarımızda ne ayrı cumhuriyet kurma fikri, ne Büyük Çerkesya fikri yok. Ama şüphesiz halkı için ve onun iyiliği için samimi olarak çalışan ve farklı açıklamalarda bulunan, ancak eylemlerinin sonucunu tamamıyla anlamayan bazı Adıgeler var. Bizler defalarca sivil toplumcuların düşünülmeden ortaya atılan sözlerini, açıklamalarını müzakere ettik. Eleştirel olarak görüştük. Ve onlarla konuştuğunda fikirlerini değiştiriyorlar. Rusya’da federalizm var. Federalizm nasıl bir şeydir konularına değinmiyorum, ama her halükarda biz bu devletin parçasıyız. En azından 1557’den beri sıkı ilişkiler var. Bu ilişkiler, Adıge halklarının Rusya devlet yapısına dahil edilmesine götürdü. Ve şimdi buna karşı durmak ve her şeyi ters istikamete çevirmek için herhangi bir gereklilik yok. Bu faydasız. Ama Adıge halkını anlaşmazlığa itmeye çalışan güçler var. Adıgey halkının kendisinin ise Rusya politikasıyla ayrılığa düşecek hiçbir planı yok. Hiçbir Adıge halkı ‘Büyük Çerkesya’dan söz etmiyor. Bunu Kuzey Kafkasya halkları ve Rusya arasında ayrılık yaratmaya çalışanlar söylüyor. Onlar Büyük Çerkesya fikrini abartıyorlar.” Dumanov, ister Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes, Adıgey’de ister Türkiye, Ürdün gibi diaspora ülkelerinde olsunlar Adıgelerin dilleri, kültürleri ve geleneklerini korumak, etraflarındaki halklarla barış içinde yaşamak için çalışmaları gerektiğini belirtti.
Dumanov, 2010 nüfus sayımında Kabardey, Çerkes, Adıgey, Şapsığların Adıge ortak adıyla ifade edilmeleri konusundaki girişimlerin sadece insanların Adıgelerin az olmadığını bilmeleri için istendiğini, yoksa Çerkeslerin kendi cumhuriyetlerini kurma ve Rusya’dan ayrılma gibi bir düşünceyle alakası olmadığını kaydetti.
2014 Soçi Olimpiyatlarıyla ilgili olarak Dumanov, Adıgelerin Olimpiyatlar aracılığıyla bu yerlerde geçmişte dedelerinin yaşadığını ‘dünyaya bildirmek’ istediklerini belirterek “Taleplerin yerine getirilmesi Olimpiyat organizasyon komitesi için büyük bir iş değil. Bunun için Olimpiyatların açılışına kalpak ve milli kıyafetleri ile görülecek bir yerde oturacak üç ihtiyar-Adıgey, Karaçay-Çerkes ve Kabardey-Balkar’dan davet etmesi yeterli. Bunun dışında Olimpiyatlarla ilgili diğer tüm konuşmalar Adıgelerin yararına değil. Biz Rusya için kabul edilemez bir şey talep edemeyiz” dedi. Yerel etnik olimpiyatların yapılmasına da kesinlikle karşı çıkan Dumanov “Adıge sporcularımız herkesle birlikte Soçi Olimpiyatlarına katılsınlar ve ne yapabildiklerini göstersinler” diye konuştu.
Adıgelerin geri dönüşüyle ilgili olarak Dumanov “Şu anda tüm yurttaşları alıp buraya yerleştirmek gerçek dışı. Ne Rusya, ne Türkiye meselenin toplu göç şeklinde çözümüne hazır değil” dedi. Kabardey-Balkar cumhuriyeti yönetiminin resmi politikasının yurttaşların özgürce Rusya’ya gelebilmeleri, Kabardey-Balkar ekonomisine yatırımda bulunmaları, çeşitli alanlarda işbirliği yapma yönünde olduğunu belirten Dumanov, bunun RF devlet başkanının ‘Yabancı ülkelerdeki yurttaşların gönüllü iskanına yardımcı olma tedbirleri” kararı çerçevesinde mümkün olduğunu ifade etti.
Kendi imkanı ile dönmek isteyen kimse için engel olmadığını savunan Dumanov, tek engelin Kabardey-Balkar’daki çözülmemiş toprak meselesi olduğunu, çünkü ülkede yerel kanuna göre toprak satılmıyor olması olduğunu belirtti.
Dumanov, Çerkes jenosidi meselesini de spekülasyon olarak değerlendirerek “Bu konu hakkında konuşanlar Çerkes halkına iyi bir şey yapıyor görüntüsü vermek istiyorlar. Çerkes halkı jenosidinin olmadığını söylemek mümkün değil, ancak mesele, şu anda bu konuyu abartmanın kimin yararına olduğudur” dedi.
Dünya Adıge Kardeşliği Başkanı Zamir Şukhov ise, “Çerkes meselesi bugün en aktüel konulardan biri ve bu Rusya ve tüm dünyada yaşayan yeni Çerkes neslinin milli bilincinin büyümesine bağlı. Buna sanal dünya imkanları, tarihi vatan ve Çerkes diasporası arasındaki irtibatın sağlamlaşması hizmet ediyor. Bu faktör tüm dünyadaki Adıgelerin pozisyon ve karşılıklı anlayışını yakınlaştırmaya, Çerkeslerin 19. yüzyıl sonunda vatanları dışına sürülüşlerinde yıkılan köprülerin inşasına yardımcı oldu. Üçüncü olarak, bu hem Rusya hem Çerkeslerin yaşadığı ülkelerde (Türkiye, Ürdün, Avrupa Birliği v.s.) demokrasinin gelişmiş olması ve bu ülkelerdeki siyasi elitin kendi vatandaşlarının başvurularını değerlendirmeye başlamış olmasına bağlı. Çerkeslerin Rusya’ya karşı kullanılma olasılığını ‘oldukça basit bir yolla bertaraf etmek mümkün. Bu da tüm dünyadaki Çerkes milli hareketlerinin gerçek temsilcileri ve Rusya’daki sosyo-politik güçlerin doğrudan ortak hareketi etmesidir” diye konuştu.
Şukhov, bu konuda dünyadaki tüm Çerkeslerin göz önünde bulundurulması gerektiğini, çünkü tarihi vatanı dışında Çerkeslerin altıda beşinin yaşadığını ve onların da anavatanlarında yaşayanlar gibi aynı haklara sahip olduğunu belirtti. Şukhov, ‘Büyük Çerkesya’ kelimesini diğer millet temsilcileri ve siyasi güçlerin kullandığını, Çerkeslerin kendilerinin kullanmadığını belirtti ve ne konsept, ne ideolojik içerik, ne siyasi talep olarak sloganın gerçekleşecek hiçbir şeyi olmadığını vurguladı. Şukhov “Büyük ihtimalle, gerçek durum, hedef ve görevler bilinmediğine bağlı olarak Çerkeslerin birlik, geri dönüş ve anavatanlarına dönüş istekleri olumsuz olarak değerlendiriliyor. Bilmemek korku doğuruyor ve bilindiği gibi bu da yapıcı bir diyalog veya meseleleri müzakere çerçevesinde çözme isteğine götürmüyor. Yönetimle, her zaman söylediğimiz gibi açık diyalog gerekli” dedi.
Şukhov’a göre Çerkes sivil örgütlerinin Adıgey, Çerkes ve Kabardeylerin bir cumhuriyette birleştirilmesi yönündeki talepleriyle ilgili “Bu kesinlikle bugünkü gerçekler üzerine oluştu. Adıgeyler, Kabardeyler, Şağsığlar ve Çerkesler uzun asırlar boyunca Kuzey Kafkasya’da yaşayan ve gelişen tek etnik millet Çerkeslerin temsilcileri. XX. yüzyılın başında tek etnik milletin suni olarak milletlere ayrılması dışında, var olan etnik cumhuriyetler- milletin doğal gelişim sürecini büyük ölçüde ihlal eden ve her zaman Güney Rusya’da gerginlik yaratacak olan komünist sistem kalıntısıdır” dedi. ÖZ/FT