Vladikavkaz/Ajans Kafkas – Beslan trajedisinde adaleti arayan “Beslan’ın Sesi” adlı sivil örgütün yargı kıskacına alınması, üstelik Kremlin adına bu işi Kuzey Osetya ile sorunlu olan İnguşetya Cumhuriyeti’nin üstlenmesi Beslan Anneleri’ni hayli öfkelendirdi.
Beslan Anneleri Komitesi, Beslan’ın Sesi aleyhine aşırılıkçı örgüt suçlamasıyla İnguşetya’da açılan davanın İnguş ve Oset halkları arasında çatışmaya neden olabileceği uyarısını yaptı.
2004’te Beslan okulunda Çeçen, İnguş hatta Rus gençlerin karıştığı rehine eylemini bitirmek için federal güçlerin düzenlediği korkunç operasyonda yaşamını yitiren evlatları için adalet arayan Beslan Anneleri Komitesi, bu örgütten kopanların kurduğu Beslan’ın Sesi’nin aşırılıkçılıkla suçlanmasını sert bir dille eleştirdi.
Dava Beslan’la ilgili adil yargılama için Batı’ya yapılan bir çağrı nedeniyle İnguşetya’nın Nazran savcılığı tarafından açılmıştı. Komite, davayı ‘rezilce’ ve ‘gayri ahlaki’ olarak niteledi.
Komite Başkanı Susanna Dudiyeva, tepkilerini şöyle dile getirdi:
"İnguşetya savcılığının, Beslan’ın Sesi’nin ‘Beslan trajedisi kurbanları için üzülen herkese!’ başlığı ile yayınladığı mesajın üzerinden iki sene geçmesinin ardından onda aşırılıkçılıkla ilgili bir şeyler bulmuş olmasına bizler fazlasıyla şaşırdık. Bu açık mektuba İnguşetya’nın bir şehrinin güvenlik organlarınca cevap verilmiş olması çok hayret verici, halbuki mektup o zaman İnguşetya savcılığına gönderilmemişti ve bu bölge hakkında tek bir kelime bile kullanılmamıştı. Mektup Avrupa liderlerine ve ABD Başkanı George W. Bush’a gönderilmiş ve Beslan trajedisine önem vermeleri ve soruşturması ile ilgilenmeleri istenmişti. Ama nedense, cevabı savcı Magomed Auşev’den aldılar. Bundan dolayı öfkeliyiz. İnguşetya savcılığı tüm ülkeye yayılmış olan kendi problemleri ile ilgilenmeli."
“Bu dava devlete de siyah bir leke getirecek çünkü devlet okulda ‘rehinelerin kurtarılması için’ tank ve alevli silahların kullanıldığı yüz kızartıcı operasyona izin verdi" diyen
Dudiyeva şöyle devam etti:
"Bu tür kanuna aykırı olaylara ve sorumsuzca hareket edilmesine izin veren kişilerin yargılanması yerine devlet, doğruyu söyleyen ve hukuk devletinde normal bir hayat isteyen kişileri takibe başladı. Sorumluluğu üstlenerek cesaretle (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin de dahil olmak üzere herkesin doğrudan gözüne bakarak konuşan ve tüm güvenlik birimleri yöneticilerine yönelik eleştiride bulunabilen çok fazla örgüt yok."
Dudiyeva’ya göre, İnguş savcı Magomed Auşev ya Rusya Federasyonu Başsavcılığı tarafından böyle bir şeye kalkışması için tahrik edildi, ya da Beslan trajedisinin ardından kendisine takdim edilen yıldızdan bir tane daha almak için fırsatçılık yapıyor.
Susanna Dudiyeva, "Eğer dava devam edecek olur ve toplum buna engel olmazsa, bu galiba Rusya devleti ve hukuk sisteminin yıkılmasıyla son bulacak. O zaman bizler anlayacağız ki, ‘demokratik’ ülkemizde ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü yok. Devlete güven zaten temelden sarsıldı, çünkü Rusya’da meydana gelen yeni yüzyılın en korkunç trajedisinin objektif bir soruşturması yok" diye konuştu.
Dudiyeva, eylemden zarar görenlere yönelik asılsız aşırılıkçılık suçlamasının, ifade edilemeyecek düzeyde halklar arası anlaşmazlıklara neden olabileceğini söyledi. ‘Aşırılıkçı’ damgası yiyen bir örgüt direk yasadışı örgüt kapsamına alınıyor ve hatta terörist suçlaması ile karşı karşıya kalabiliyor. KU/ÖZ/FT