Stanislav Lakoba devlet başkanlığı seçimlerini değerlendirdi

Abhazyalı tanınmış siyaset adamı Stanislav Lakoba yaklaşan devlet başkanlığı seçimleri ile ilgili görüşlerini Gazeta Nujnaya ile paylaştı.

Sayın Lakoba, devlet başkanının ölümüne bağlı olarak yapılacak olağanüstü seçimler 2004 benzeri bir tablo ortaya çıkardı. Görüldü ki, ülkede geçen yedi yılda hiçbir yeni siyasi güç, hiçbir yeni devlet başkanı adayı ortaya çıkmadı. Ancak erken seçimlerin yapılabileceği ihtimali Sergey Bagapş’ın ilk seçildiği günden itibaren konuşuluyordu. Sizce bu durum neye bağlı?

 

Evet, gerçekten devlet başkanının zamanından önce görevi bırakacağı yönündeki söylentiler sürekli abartıldı. Başkanın ölümü herkesi şoke etti. Hem siyasi arenada hem de toplumda bir karışıklık meydana geldi. Bir anlamda bu, tek bir siyasi gücün öne çıkmadığı son seçimlerin sonucu. Elbette toplum da gerçekleşmeyen beklentilere bağlı olarak yoruldu. Ben buna yerel idari organların seçimlerinde de dikkat ettim. Muhalefetin seçimlere katılmayı reddetmesi beni çok şaşırttı. Hiç kimse, toplumumuz için çok zararlı olan bürokratik alışkanlıkların yerleşmesine karşı muhalefet etmedi. O zaman anlaşıldı ki, toplum ve siyasi partiler gevşemiş bir duruma düştü.

 

Bu, bizim yeni nesil siyasetçilerimizin ortaya çıkmadığı anlamına mı geliyor? Yoksa siyasete atılmaya istekli insanların yönetime aday olmaları için umutları olmadığı anlamına mı geliyor?

 

Ben bunu halkımızın muhafazakarlığına ve her şeyi son anda yapmaya başlama özelliğimize bağlıyorum. Bununla birlikte yeni aday potansiyelimizin henüz tamamıyla yok olmadığı hissi de var bende, ki bu da önemli bir şey.

 

Yani toplum sarsıntıdan korktuğunda, kendini koruma içgüdüsü mü devreye giriyor?

 

Elbette. Geçen yılların fırtınalı seçimleri insanları yordu ve sanki hayal kırıklığına da uğrattı. Daha sonra hafif bir istikrar sürecinin ardından toplum, sakin barışçıl bir hayata geçişi umdu, ancak şimdilik bundan söz etmek için erken.

 

Buna bağlı olarak, sizce seçimler sonrasında ülkemizin başına geçecek kişinin, kendisi için hangi görevleri tayin etmesi gerekiyor?

 

Gelecek devlet başkanının görevi yeni nesil siyasetçiler yetiştirmek olmalı. Siyasete hazırlamaktan bahsetmiyorum, yönetim kadrolarına yeni insanlar getirmekten, bürokrat sayısının azaltılması veya yarısından fazlasında değişikliğe gitmekten söz ediyorum. Eğer yönetime yeni nesil profesyoneller gelmezse devlet olmayız. Halbuki Abhazya’yı başarılı şekilde temsil edebilecek, Rusya ile dostluk ilişkilerimizin seviyesini yükseltebilecek eğitimli insanlarımız var. Ama bu insanlarımızın sayısını başarısız kadro politikamız ve profesyonel olamayışımız ile düşürdük.

 

Moskova’da birilerinin meseleleri bizim istediğimiz gibi çözmediğini tartıştığımızda şöyle bir soru ortaya çıkıyor: peki bizi temsil edenler neden ülkemizin çıkarlarını savunmuyor? Oysa ki onlar bunu yapmakla sorumlular. Elbette bizim Rusya ile işbirliği yapmamız, ortak hareket etmemiz gerekiyor, ancak bazı kısıtlamalar belirlememiz de gerekiyor, hem bizim için, hem onlar için.

 

Şahsen ülkemizde bazı şeyleri değiştirmeye niyetlenecek kişiye imrenemiyorum, çünkü problemler her yerde. Ekonomi, eğitim, sağlık, güvenlik sisteminde reform ve modernizasyon gerekli… Her şeyi değiştirmek gerekiyor. Örneğin, yürütme organı mekanizması. Devlet Başkanlığı organları ile Bakanlar Kurulu’na bağlı kadroların birbirlerinin dublörü oldukları kimse için sır değil. Bu kadar çok sayıda bürokrat bizim neyimize? Bu kadar çok başbakan yardımcısı ve parlamento başkan yardımcısı ne için?

 

Yolsuzlukla ilgili acil çözümler gerekli. Birçok ciddi işadamı bürokratlarımızın arabalarını görerek hayrete düşüyorlar ve kaçıyorlar. Bu tür arabalarda Rusya’daki birçok üst düzey devlet adamı bile seyahat etmiyor. Hükümet binalarımızda uluslararası galerilerin olduğu izlenimi oluşuyor. Tüm bürokratları daha ekonomik ve daha ucuz arabalara bindirmek daha kolay olmaz mıydı?

 

Tek kelimeyle ifade edecek olursak, birçoğunun kabulü çok sancılı olacak olmasına rağmen değişiklik olmadan, yeni devlet başkanı hiçbir şey yapamaz.

 

Rusya’nın seçimlerimizi ne derecede etkileyeceğini düşünüyorsunuz?

 

Aslında,  pragmatik düşünecek olursak, büyük ihtimalle aday olacak üç ismin hiç biri Abhazya-Rusya ilişkilerini tehdit etmiyor. Mesele sadece itaatkarlık seviyeleri. Bundan dolayı Rusya seçimlerin ilk turunda açıkça müdahalede bulunmayacak.  Ama ikinci tur seçim olursa, o zaman 2004’de olduğu gibi müdahale olmasını ihtimal dışı görmüyorum.

 

Görünürde büyük bir ilgi var…  Novıi Afon manastırı, sanatoryumlar, pansiyonlar, yazlıklar, Aibga. Bazılarının düşünceleri Rusya’yı tatmin ediyor, bazılarınınsa etmiyor. Gelecek devlet başkanın ‘bağımsızlık seviyesinin’ Rusya’yı ilgilendirmediğini düşünmüyorum…

 

Elbette, tercih var. Ancak 2004 seçimleri, doğrudan baskıya değmediğini gösterdi. Önümüzde Olimpiyatlar var ve Abhazya’da seçimlerin sakin ve rahat geçmesi daha da önemli. Üstelik Rusya’nın tanımış olduğu ülkede istikrar, demokratik süreçler ve ifade özgürlüğü bulunduğunu göstermesi gereken ülkeler de Abhazya’daki seçimlere ilgi gösterecek.

 

Abhazya’daki Rusya askeri birliği sayısının arttırılması kararının da seçimlerle ilgisi yok mu?

 

Ben bunun sadece Abhazya ile değil, aynı şekilde Karadeniz bölgesi ve Kafkasya’daki olaylara da bağlı olduğunu düşünüyorum. Belki de bu, Amerikan kruvazörünün girişine tepki, önleyici eylemdir. Söylemek zor, ama Gürcistan’da bazı olaylar oldu. Eğer bu karar Abhazya’daki seçimlere bağlı ise, büyük ihtimalle dışarıdan müdahale olmamasına yöneliktir.

 

Gal bölgesinden dokuz bin kişi vatandaşlık aldı. Gürcistan bu insanları seçimde kullanır mı?

 

Gürcistan yönetimi için Abhazya’daki devlet başkanlığına aday isimler arasında büyük bir fark olduğunu düşünmüyorum.

 

Sizce toplumumuz seçilecek devlet başkanından ne bekliyor?

 

Birçok insanla konuştum. En önemli konu güvenlik sorunudur. İç güvenlik, suçla ve uyuşturucu ile mücadele. İkinci konu ben şaşırttı, çünkü enternasyonalizmin çoktandır geçmişe kaldığını düşünüyordum. Ama unutmamak lazım ki, ülkemiz çok uluslu bir ülke ve insanlar milliyetçilikten, özellikle de gündelik hayattaki yansımalarından korkuyor. Bundan dolayı, Abhazya’nın diğer halkları için yönetim kurumlarında daha fazla temsilcilik şartı oluşturmalı. Ama en önemli konu, bir kez daha tekrarlıyorum, güvenlik…

 

Tüm adaylar yönetimde yeni değiller ve her birinin potansiyelini toplum gördü…

 

İtaat eden kişinin durumu farklı, devlet başkanı olan kişinin durumu farklıdır. İnisiyatifleri durdurduklarını da gördüm, bazı problemleri çözdüklerini de gördüm. Ve bu onların dolmasına neden oldu. Problemlerden kaçmak kaçınılmaz şekilde yeni problemler doğurdu. Biz dış politikada olduğu kadar iç politikada da yanıldık. Rusya’nın bizi tanıması ise çıkarların örtüşmesidir. Burada jeopolitik kanunlar işledi, birilerinin bu konuda yararlılık gösterdiğini söylemek gülünç olur.

 

2004’deki seçimlere dağılma ihtimalinin zirveye ulaştığı korkunç bir durumda girdik. Şimdi ya tam kopukluk ya tam kenetlenme durumu. Koal