Raul Hacimba ile Röportaj: "İktidara Bağımsız Geldik" (1) 

Kavkazki Uzel 14 Kasım’da Abhazya Devlet Başkanı Raul Hacimba ile oldukça geniş bir kapsamlı bir röportaj yaptı. Bu söyleşiyi bölümler halinde yayınlıyoruz.  

 

“İktidara Bağımsız Geldik”

 

Erken seçimle devlet başkanı oldunuz. Seçim öncesinde nasıl bir süreç yaşandığını biliyoruz. Size göre krizin temel sebepleri neydi?

 

Yönetimin yetersizliği. Eski yönetim, müttefikimiz Rusya’nın yardım olarak sunduğu kaynakla Abhazya’nın ekonomik durumunu düzeltmeye muktedir olduğunu gösteremedi. Paranın önemli bölümü sosyal projelere gitti.

 

 

Yolsuzluğa gitmedi mi?

 

Bu projelerde heba oldu. Üstelik çok ciddi rakamlar…

 

 

Birçok kişi iktidara Moskova desteğiyle geldiğinize inanıyor. Surkov ve Nurgaliyev’in 28 Mayısta Abhazya’ya gelişini hatırlıyoruz. Galiba bunun gerçeği yansıtmadığını söyleyeceksiniz, değil mi?

 

Bu birilerinin işini mi kolaylaştıracak?

 

 

Elbette, insanlar sizin değerlendirmenizi bilmek istiyor.

 

Benim değerlendirmemi duymak istiyorsanız söyleyeyim, iktidara bağımsız olarak geldik, hiç kimsenin yardımı olmadan. Tek söyleyebileceğim, o kriz döneminde Rusya, Surkov ve Nurgaliyev’in şahsında, anlaşmazlığın büyümemesi ve taraflar arasında çatışma yaşanmamasına katkıda bulundu.

 

Yani Ankvab’ın gitmesine mi katkıda bulundu? Bu şekilde ifade edilemez mi?

 

Rusya’nın Aleksandr Ankvab’ın gitmesine katkıda bulunduğunu söyleyemem. Ankvab kendisi istifa etti.

 

 

Şu günlerde Abhazya’da tepki gören Rusya-Abhazya anlaşması o kriz döneminde tartışılmadı mı?

 

O dönemde herhangi bir anlaşma projesi yoktu. Taras Şamba’nın ortak ilişkiler hakkında yazıları vardı. Bu ise parlamentoya sunulacak bir anlaşmanın hazır olduğu şeklinde yorumlandı ki, doğru değil.

 

 

Dünya Abaza (Abhaz-Abazin) Halkları Kongresi Başkanı Taras Şamba’dan mı söz ediyorsunuz?

 

Evet.

 

 

Yani Rus yetkililerinin elinde o zaman için bir entegrasyon anlaşması yoktu ve bütün bunlar spekülasyon?

 

Hiç kimse herhangi bir belge görmedi.

 

 

“Gal Bölgesi Sakinleri İkinci Sınıf Vatandaş Olamaz”

 

Yanılıyorsam düzeltin lütfen, ancak yaz krizinin sebeplerinden biri Gal bölgesinde kimliklerin dağıtılmasıydı. Muhalefet, (siz o zaman muhalefettiniz) bu durumun, iktidarın seçim öncesi çıkarlarına hizmet ettiğini söyledi. Kimlikler yasalara aykırı biçimde verilmişti. Savcılık incelemesinde gerçekten kimliklerin önemli bölümünün (Ankvab döneminde) bu şekilde dağıtıldığı ortaya çıktı. İnceleme sonuçlarına 1200 kimlik usulsüz olarak verildi…

 

26 bin.

 

 

Bu rakam savcılık incelemesine mi dayanıyor?

 

Savcılık incelemesi sadece bir kısmını ortaya koyuyor. Toplamda ise 26 bin kimlik verildi.

 

 

Hatırladığım kadarıyla, kazandığınız son seçimlerde seçmen sayısı bu kadar azaldı, değil mi?

 

Evet.

 

 

Yani bu kadar kimlik, hem Gürcistan hem Abhazya vatandaşı olunamadığı için mi alındı, yoksa daha başka sebepler mi var?

 

Rusya Federasyonu ile Abhazya arasında çifte vatandaşlığa imkan var, Gürcistan ile yok. Gürcistan vatandaşlık kanununda da çifte vatandaşlık prensibi kabul edilmiş değil. Ve kanunlarla belirlenmiş olan prosedürü ihlal ederek Abhazya vatandaşlığı alan bu insanların Gürcistan vatandaşlığı bulunuyor. Seçim kampanyası esnasında açıkça, insanların Gürcistan devleti vatandaşı olmaya hakları olduğunu, ancak bununla birlikte bizim de topraklarımızda ne kadar yabancı ülke vatandaşının yaşadığını bilmeye hakkımız olduğunu söyledik. Zira biz onlara bu tür belgelere sahip olmalarını yasaklamıyoruz.

 

Kanunsuz şekilde Abhazya kimliği alanlar, Gürcistan sınırında Gürcü kimliklerini vermeye başladı. Şimdi, biz doğru mu yaptık, yanlış mı? Sadece vatandaşlık kanunumuza uyduk. Eğer burada yaşayan insanlar Abhazya vatandaşlığı almak istiyorsa, bunu prosedüre uygun yapmaları gerekiyor. Vatandaşlık komisyonuna başvurarak gereken belgeleri sunmalılar. Her şey Abhazya yasalarına uygun olmalı.

 

 

Gürcistan vatandaşlığını reddederek mi?

 

Evet, Gürcistan vatandaşlığını reddederek, birçok ülkenin kanunlarında öngörüldüğü gibi… Ancak bu durumda biliyoruz ki, Gürcistan devleti onların vatandaşlıktan çıkma hakkını reddedebilir. Bu tür örnekler yaşandı. İnsanlar Gürcistan vatandaşlığını reddetti, genellikle uzun süreçler oldu ama sonuçta Abhazya vatandaşlığını aldılar.

 

 

Şu kısmı atladınız, ben söyleyeyim, yanlış varsa düzeltirsiniz. Gürcistan ve Abhazya çifte vatandaşlığı isteyen insanlar bir tehdit olarak kabul ediliyor. Bagapş’ın devlet başkanlığında, anladığıma göre, Gürcistan vatandaşlığı olanların entegre edilmesi arzusu vardı. Bunu Sergey Bagapş’ın kişiliğine bağlıyorlardı. Bu insanları entegre etmeye çalışmak Abhazya için neden tehlikeli olsun? Tercih yapmak zorunda kaldıklarında Gürcistan vatandaşlığı yerine Abhazya vatandaşlığını reddedecekler.

 

Biliyor olmalısınız, her çağdaş ülkede nüfus verileri bilinmelidir. Ülkemizde ne kadar yabancı ülke vatandaşı yaşadığını bilmeliyiz. Bu, ekonomik kaynaklarımızı kullanma, devlet içindeki çok çeşitli ilişkileri düzene kavuşturma imkanı verir. Güvenlik konuları, Gürcistan yargı yetkisinin bizim bölgemize taşınması konuları söz konusu. Eğer biz, yasal olmayan yollarla Gürcistan vatandaşına, bunu fark etmiyor gibi davranarak Abhazya kimliği verirsek, ülkemizde Gürcistan müdahalesini kabul ederiz.

 

 

Ama şu anda Rusya’da yaşayan Ukrayna vatandaşı sayısı da az değil.

 

Burada durum başka. Bizim durumuzda, bu insanlar halen resmi ilişkilerimizin bulunmadığı Gürcistan ile ciddi bir ilişki içinde. Gal bölgesinden çocukların bazıları Gürcistan lise ve yüksek eğitim kurumlarında eğitim görüyor. Gal bölgesi okullarından bazıları Gürcistan eğitim bakanlığı programı üzerine eğitim veriyor. Onların Gürcüce konuşmaları ve eğitim görmelerine karşı değiliz. Ama biz egemen bir devlet olarak, Gal bölgesi de dahil olmak üzere tüm Abhazya halkının eğitimini kendi eğitim programımız üzerine güvence altına almalıyız.

 

 

Orada genel olarak Gürcüce öğreniliyor mu?

 

Öğreniliyor.

 

 

Öğrenilmeye devam edecek mi?

 

Edecek.

 

 

Bir soru sormak istiyorum, etik bulmayabilirsiniz. Eğer 26 bin kimlik geri alınmasaydı, bu oylar seçimlerde rakibinizin oylarına eklenir miydi, ne düşünüyorsunuz?

 

Açıkçası bu oylar kime eklenirdi, söylemem zor. Ama durum şu ki, seçimlere katılan Gal sakinleri oylarını çoğunlukla bana verdi. Başka bir adaya da oy verebilirdi. Çünkü önceki seçimlerden farklı olarak, kimse onlara baskıda bulunmadı. Onlarla bir araya geldim ve beni çok iyi anladılar. Onlara açıkça söyledim: ‘İstediğinize oy verebilirsiniz’.

 

Hiç bir zaman topraklarımızda yaşama haklarını reddetmedim. Ancak bu konuda onların yaşam güvenliğini sağlamamız, eğitim meselelerini çözmemiz, Gürcistan vatandaşı olmalarına bakmaksızın onları yapıcı süreçlere dahil etmemiz gerekiyor. Onlara ülkemizde yaşamaları için yasal dayanaklar sunacak ve haklarını kullanabilmelerine imkan tanıyacak statü vermemiz gerekiyor. Abhazya’da durumun iyileşmesiyle birlikte bu insanlar hangi ülke vatandaşı olacaklarını kendileri seçecek.

 

 

Abhazya devlet başkanı olarak, Abhazya vatandaşlığı olmayan Gal bölgesi sakinlerinin ikinci sınıf vatandaş olmamaları, işe alınmaları, Abhazya toplumuna entegre olabilmeleri için çaba gösterilmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?

 

Biz yan yana yaşadık, yaşıyoruz ve yaşayacağız. Gal bölgesi sakinleri ikinci sınıf insan olamaz. Bu konuda hiç bir şüphe yok.

 

 

Gal bölgesinde uzun zaman önce bulunmuştum, ama kısa süre önce oradan gelen insanlarla görüştüm. Fidye için kaçırma olayları da dahil ağır suçlar, narenciye ve fındık toplama sezonuyla ilgili çok şey duydum…. Mayıs ayında Kommersant’a verdiğiniz röportajda da belirttiğiniz gibi, Abhazya vatandaşı olup olmamamsına bakılmaksızın herkesin güvenliğinin sağlanması gerektiğini söylüyorsunuz. Gal bölgesinde insan kaçırma olaylarına son verilmesi, düzenin sağlanması için kaynaklarınız var mı? Birçok bürokrat değiştiriyorsunuz, birçok yeni yetkiliyi göreve getiriyorsunuz. Gal bölgesinde durumun değişmesi için herhangi bir planınız var mı? Başınızı sallıyorsunuz, bunu haklı olduğum, orada durumun ağır olduğu şeklinde mi anlamak lazım?

 

 

Evet, haklısınız. Maalesef bu konuda durum oldukça ciddi, çünkü uzun yıllardır gerekenler yapılmadı. Gal bölgesindeki suçla mücadele yeterli ölçüde yürütülmedi. Tüm saydığınız şeyler maalesef gerçek. Bu durumu değiştirmek için bütün kurumlarımızla hedefe odaklandık. Devlet Güvenlik Konseyi ve İçişleri Bakanlığı ek birliklerini görevlendirdik, […] Bu suçlarla ilgili gözaltılar var.

 

 

Bunlar çeteler mi yoksa ayrı ayrı bireyler mi?

 

Güvenlik kurumlarına gelen bilgilere göre, bunlar çoğunlukla genç insanlar. Farklı farklı gruplar bir orada, bir burada suç eylemlerini gerçekleştiriyor. Bunların üstesinden geleceğimizden şüphem yok. Gal bölgesine yeni savcı atandı, yakında yeni bölge başkanı da atanacak. İlçe güvenlik kurumlarında kadro değişiklikleri olacak. Hiç şüphesiz bunlar değişim getirecek. Bölgede durum kontrol edilebilir olacak.

 

 

Bu problemlerle ilgileniyor olmanız harika. Peki ürün toplama sezonunda hırsızlığın zirve yapması…?

 

Tam da narenciye ve fındık sezonunun başlangıcı. İnsanların para kazanma dönemi. Buna bağlı olarak suçlular da kimin ne kadar verdiğini, kimin ne kadar aldığını biliyor. Ve gasp süreci başlıyor. […]

 

 

Yani sorun tam da şu anda sıcak. Bu problemin boyutlarından söz edebilir misiniz. Bu yıl boyunca ne kadar olay yaşandı, onlarca mı, daha fazla mı?

 

Onlarca, bazen de daha fazla. Bazen sevindirici bir şekilde bu olaylar hızlıca kesilebiliyor. Bazen bu insanları uzun süre aramak gerekiyor. Ancak çalışmalar yürütülüyor. Hiç şüphesiz, şimdi kurumlarımızın aktifliği durumu değiştirecek şartları oluşturacak. Maalesef, Gal bölgesindeki suç durumuna etki eden negatif bir faktör olarak ‘seyredenler’ diyebileceğimiz kitleyi de zikredebiliriz. Artık İçişleri Bakanlığı çalışıyor. Hiç şüphesiz bu çalışmalar sonuç verecek.

 

 

Hırsızlık yapan devlet görevlilerinden mi bahsediyorsunuz?

 

Bir suç topluluğundan bahsediyorum.

 

 

Gürcistan’da oldukça sık bulunuyorum. Orada bu problemin üstesinden geldiler. Belki biraz sert, hatta bazı insan hakları ihlallerine meydan vererek ama…

 

Güvenlik kurumlarımızca gösterilen gayret durumu değiştirecek.

 

 

Abazaca Hakkında 

 

Seçim öncesinde sosyo-politik sözleşme yapıldı. Üç yıl içinde, tüm kamu kuruluşlarının başlangıçtan itibaren bütün belgelerinin Abazacaya çevrileceği ifade edildi. Fakat, galiba yakında olamayacak, değil mi?

 

 

Abazacanın korunması ve gelişmesi çok ciddi bir konu. Anayasaya göre, devlet dili Abazacadır. Mevcut kanun ve programlar tam olarak sorunu çözmüyor. Dil olmadan devlet olmaz. Halkımızın nüfusu çok değil ve bizi Abaza yapan şey de dilimiz. Dolayısıyla, dilin gelişim imkanlarının devlet tarafından oluşturulması gerekiyor. Bu o kadar da çabuk ve kolayca yapılacak bir şey değil, farkındayız. Zorlu bir süreç. Esas vurgu yeni nesil üzerine yapılmalı. Anaokulu ve okullarda artık dile farklı bir şekilde yaklaşılıyor olması bizi sevindirici. 

 

 

10 yıl önce Abazaca konuşan az insan vardı. Halbuki resmi dildi.

 

Artık güzel bir eğilim var. Dil bilmeyenler öğrenmek istiyor, herkes dile önem verilmesi gerektiğini anlıyor.

 

 

Ben elbette, Rusça ve Ermeniceyi de düşünüyorum. Zira Abhazya’da çok sayıda Ermeni yaşıyor. Ve Gürcü halkını da düşünüyorum. Eğer gelecekte resmi belgeler Abazaca olursa, diğer dillerde de ulaşılır olabilecek mi? Veya herkesin Abazaca bilmesi mi gerekecek?

 

Anayasamıza göre Rusça, Abazaca ile birlikte devlet dilidir. Bizler Rusça konuşuyor ve anlaşıyoruz. İşlerimizin büyük çoğunluğu Rusça ile gerçekleştiriliyor. Ancak eğer Abazaca resmi dilse, Anayasaya uygun olarak tüm resmi belgelerin öncelikli olarak Abazaca yayınlanması gerekir. Bu, Abazaca bilmeyen insanları bir anda onu öğrenebileceği ve öğrenmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Her şey bize, bu yönde çalışmaya ne kadar hazır olduğumuza bağlı. Öncelikli olarak bu konu, kendi dilini bilmesi gereken Abazalarla ilgili. 

 

 

Letonya’da Rusça konuşan nüfus zor durumda…

 

Bizde Letonya’daki gibi bir durum olmayacak.

 

devam edecek…

Ajans Kafkas