Enver Kisriyev: Dağıstan’da Çarlık politikası tekrarlanıyor 

Dağıstan Devlet Başkanı Ramazan Abdulatipov geçtiğimiz günlerde, Dağıstan’ı dört idari bölgeye ayırıp her birinin başına kendi temsilcisini getirme düşüncesini açıkladı. Rusya Bilimler Akademisi medeniyet ve bölgesel araştırmalar merkezi uzmanlarından, tanınmış Dağıstanlı siyaset bilimci Enver Kisriyev, böyle bir adımın olası sonuçları hakkında Regnum’a değerlendirmelerde bulundu.

 

Sizce Dağıstan devlet başkanının yetkili temsilcilerine gerçekte ne tür görevler verilecek?

 

Abdulatipov’un ifadelerine bakacak olursak özel temsilcinin ana fonksiyonu, bölgelerden gelen bilgilerin güvenilirliğini kontrol etmek ve bu bilgiyi devlet başkanına vermek. Öyleyse Abdulatipov resmi basın kuruluşlarına ve enformasyon alanından sorumlu yetkililerine güvenmiyor demektir. Prensipte bunda korkulacak bir şey yok, hatta devlet başkanı ısrarla güvenilir bilgi istiyorsa bu iyi bir şeydir.  Fakat tehlike şurada; Abdulatipov bu fikirlerini alenen açıkladı ve Dağıstan’da yeni bir kurum oluşturmaya çalışıyor.

 

Sizi endişelendiren şey nedir?

 

Evvela merkezi yönetimle şehir, ilçe ve köy yönetimleri arasına fazladan bir ara girecek, yani bürokratikleşme. Ülkede hiper bürokrasi yaşam normu oldu. Bu gayri tabi şeyi ülke iyice sindirdi bile. Ama esas tehlike burada bürokrasi değil, daha fazla endişe verici şeyler var.

 

Birincisi; devlet başkanının bölgelerdeki yetkili temsilcileri, oradaki mevcut sosyo-politik çıkarların ‘üzerinde’ duracak. Üstelik kaynak ve yönetime ulaşmak için bölgesel otoriteler arsındaki ilişkilerin ciddi şekilde gerilmesi riski var. Bölgesel nüfuz mücadeleleri sancısız olmaz. Buna genellikle dışarıdan öncülük edilen halk yürüyüşleri, mitingler, ayaklanmalar eşlik eder. Ve maalesef, çoğunlukla bu olaylar tatsız biçimde sona erer.

 

İkincisi; Dağıstan toplumu üniter bir yapıya sahip değil, segmentlere ayrılmış bir toplumdur. Bu yapı tarihseldir ve coğrafi, etnik, dini ve diğer faktörlere bağlı olarak gelişmiştir. Dağıstan’ı dört bölgeye ayırmak bu segmentler arasındaki karşılıklı ilişkileri iyi bir yönde etkilemeyecektir.

 

Neyi kastediyorsunuz? Yeni bir muhalefet mi başlayacak?

 

Mahaçkale’nin adımları sonucunda, paralel yönetim merkezleri oluşuyor. Mesele yeni dikey yönetim organlarının oluşmasına, alternatif bir başkentin ortaya çıkmasına kadar varabilir. Dağıstan’da mevcut güç dengeleri değişmeye başlayacak. Bunun sonucu olarak özel temsilciler tek kelimeyle bölge elitleriyle ateş hattında kalacak. Bölgelerde devlet başkanının desteği olmak yerine, Abdulatipov’dan korunma istemeye başlayacaklar. Devlet başkanı kimden destek alacağını bilemeyip ortada kalacak. Mantıken böyle bir durumda dört temsilcisinden değil, çoğunluk güçten, yani bölge elitlerinden destek alması gerekir.

 

Tüm bunlara dayanarak şöyle bir sonuç çıkarıyorum: Dağıstan’ı bölgelere ayırmak ve özel temsilcilikler oluşturmak kesinlikle iyi bir fikir değil. Böyle bir girişim istikrar için tehdit oluşturacaktır.

 

Abdulatipov’un fikri çarpıcı şekilde çarlık yönetimin Kafkasya tecrübelerini hatırlatıyor. 19. yüzyılda Petersburg Dağıstan’ı dört askeri bölgeye ayırdı ve bu bölgeleri temel idari birim haline getirdi. Çarlık bunu Dağıstan halklarının yararına olsun diye değil, askeri jeopolitik amaçlarına hizmet etsin diye yapmıştı.

 

Regnum, AjansKafkas