Amiran Lagvilava: Abhaz dış politikası yeni dönemde değişmez

Rusya’nın haftalık ‘Rusya Haberleri’ gazetesi, Abhazya’da yapılan devlet başkanlığı seçimlerinin, ülkeye neler getireceğini Sohum doğumlu siyaset bilimci Amiran Lagvilava’ya sordu.


Aleksandr Ankvab’ın zaferini  nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Öncelikle belirtmek isterim ki, Abhazya’da yapılan seçimler bir kez daha dünyaya, ülkedeki yüksek demokrasi seviyesini, iktidarın, tek bir kez olsun demokratik yollarla kazanılmadığı Gürcistan’ın aksine, Abhazya’da yönetimin başına demokrasi ile geçildiğini gösterdi.

 

İkincisi; her dönem için farklı ihtiyaçlara hitap eden liderler başa gelir. Benim görüşüme göre Aleksandr Ankvab’ın zaferi de önceki dönemlerde olduğu gibi dünyaya olağanüstü bir bilgelik ve pragmatizm sergileyen halkın seçimidir. Bugün Devlet Başkanı Ankvab’ın önünde birçok zorlu görev var. Öncelikli görevler arasında, bazı kurumların lağvedilmesini de içeren idari reformları gösterebilirim. Yönetim mekanizmasını hantallıktan kurtarmak, daha etkin ve şeffaf hale getirmek gerekiyor, bunu başkanın kendisi de söylüyor zaten. Aleksandr Ankvab gibi sistemli bir siyasetçinin, hiç şüphesiz gereken düzeni sağlayacağını düşünüyorum. Bununla birlikte belirtmek gerekir ki, Ankvab için kolay olmayacak. Profesyonel, bağımsız ve dürüst bir ekibe ihtiyacı var. Dış politikada ise ciddi değişiklikler olmayacaktır. Ankvab, Sohum’un eşit devlet ilişkileri şartlarında Gürcistan ile diyaloga hazır olduğunu, konunun, Tiflis’in buna hazır olup olmadığından ibaret olduğunu açıkladı.

 

Eğer Sergey Şamba veya Raul Hacimba kazansaydı ne olurdu?

 

Kazanan kazandı, bundan dolayı bu konuyu tartışmak gereksiz. Tek şey biliyorum, Abhaz diplomasisi değişmezdi: Rusya ile entegrasyon, Gürcistan ile açık ve eşit haklarda diyalog. Diğer alanlarda ise her iki adayın da ilgi çeken programları vardı. Eminim ki, Devlet Başkanı Ankvab bunları Abhazya yararına kullanacaktır.

 

Üç adaydan herhangi birine oy vermekle, seçmenlerin hep birlikte egemen devlet inşasına devam edilmesi yolunu seçtiğini söyleyebilir miyiz?

 

Bu yol Abhazya halkı tarafından zaten 90’lı yıllarda ilgili referandum ile seçilmişti.

 

Sizce Ankvab öncelikli olarak hangi adımları atacak?

 

Ankvab’ın tecrübeli ve sistemli bir siyasetçi olarak keskin adımlar atacağını düşünmüyorum. Muhtemelen yemin töreninin ertesi günü bizi bir dizi istifa bekliyor olacak. Bununla birlikte elbette başbakan atanacak ve hükümette yeni ilgi çekici isimler göreceğiz. Sisteme, bazıları yurt dışından olmak üzere genç, yaratıcı kadrolar dahil etmesi gerekiyor. Sosyal güvenlik alanında yapılması gereken iyileştirmeler de ihmal edilmeyecektir.

 

Seçim kampanyası döneminde birçokları Ankvab’ın sertliği hakkında konuştu, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

 

Ankvab’ın otoriter çalışma sitili hakkında bizzat birçok şey duymuş olmama rağmen, bunların söylentiden ibaret olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, otoriterlik ve kanunun üstünlüğünü karıştırmamak gerekiyor. Bu yüzden Abhazya’nın geleceğine büyük bir iyimserlikle bakıyorum.

 

Bölgesel oyunculardan söz edersek, Türkiye’nin Abhazya’da çıkarları var mı?

 

Tabii ki Türkiye’nin sadece Abhazya’da değil tüm Kafkasya’da çıkarları var. Ancak Abhazya’nın da Türkiye’de çıkarları var. Bilindiği gibi orada büyük bir Abhaz diasporası yaşıyor. Abhazya’da da çok sayıda Türkiye’den geri dönüşçü yaşıyor, onların çoğu toplumumuza tamamen entegre oldu. 90’lı yıllarda yaşanan, Rusya’nın da katıldığı ambargo zamanında, Abhazya’ya mal nakliyesi Türkiye sınırı üzerinden desteklendi.

 

Ankvab dönemi Abhazya dış politikasında Türkiye yönelimi güçlenebilir mi?

 

Ankvab’a bağlı olarak herhangi bir yönelimin güçleneceğini sanmıyorum. Belki tekrarlıyorum ama, Abhazya izole olmayacak. Sohum eşit şartlarda kendisiyle konuşmaya hazır olan herkesle konuşacak.

 

Abhazya’nın bağımsızlığının tanınması konusunda Moskova ve Ankara’nın ortak hareketi mümkün müdür?

 

Abhazya bağımsızlığını ilan ettiğinde, Rusya’nın bir gün Abhazya’yı tanıyacağını inanan azdı. Ancak gördüğümüz üzere hayat devam ediyor ve birçok şey mümkün oluyor. Dolayısıyla bu da mümkün. Bu arada, Abhazya’nın tanınmasıyla ilgili yeni bir gelişmeyi uzak görmüyorum.

 

Amerika Birleşik Devletleri er ya da geç Abhazya’yı ayartmaya kalkışmaz mı? Hem de Türkiye üzerinden?

&n