RUSYA BÜYÜKELÇİNE YAPILAN SUİKASTİN ANALİZİ

Türkiye çok zor günler geçiriyor. Beşiktaş ardından Kayseri’deki terör saldırılarının yansımaları daha kaybolmadan Rus büyükelçinin Ankara’da öldürülmesiyle sarsıldı.

Zamanlama açısından ertesi gün Moskova’da yapılacak Türkiye, Rusya ve İran görüşmelerine yönelik bir mesaj olduğu kesin. Yine terör eyleminin yapılış şekli ve çok detaylı bir şekilde bütün görüntülerin basınla paylaşılması da çok profesyonel bir organizasyon olduğunu bariz bir şekilde gösteriyor.

Bu suikastı analiz ederken gözden geçirilmesi gereken bir çok şey var. Öncelikle eylem hangi devlet ve devletlere yapıldı. Yapılmak istenen ve engellenmek istenen şeyler nelerdi. Hangi mesajlar verilmek istendi. En sonunda da kimler yaptırdı ve kimler destek verdi.

Eylemin yapıldığı yer ve zamanlama açısından bakarsak ilk hedefin Türkiye olduğu görülür. Suikast Ankara’dadır ve yarın Moskova’da bir Suriye toplantısı vardır. Türkiye Suriye rejimi ve İran’ın bütün aksi gayretlerine rağmen Rusya ile anlaşıp Halep’te ateşkes ve tahliye imkanı oluşturmuştur. Öldürülenin kimliği ve eylem biçimine ve zamanlamaya bakarsak diğer hedefin de Rusya olduğu açıktır. Rus devletinin Türkiye’deki en üst temsilcisi öldürülmüştür. Suikast bir çok insanın gözü önünde olacak ve terör eyleminin bütün ayrıntıları dünya basınında yer alacak şekilde ayarlanmıştır.

Engellenmek istenen şey öncelikle özelde Suriye’de barış olması ve genelde de Türkiye Rusya yakınlaşmasıdır. Zaten uçak krizinden sonra ilişkiler bir türlü istenen seviyeye daha gelememişti. Şimdi Rusya halkı Türkiye ile ilişkilerin artırılmasına şüphe ile bakacaktır.

Yapılmak istenen şey hem Türkiye hem de Rusya halkının moralini bozmak ve hem devletlerine hem de devlet başkanlarına olan güveni sarsmaktır. Türkiye halkında Beşiktaş’ta polislere, Kayseri’de askerlere saldırarak halkın güvenliğini sağlamakla görevli olanların kendi güvenliklerini sağlayamadığı algısını verirken bu eylemle de kendisine emanet olan bir devlet görevlisini koruyamadığı hissini vermeye çalışıyorlar. Üstelik bu eylemi bir polise yaptırarak güvenlik güçlerine güvenmemek gerektiğini göstermeye gayret ediyorlar. Lider olarak görülen sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Erdoğan’ın da devlete hakim olamadığı imajını oluşturma çabasına giriyorlar.

Rusya halkı açısından da güçlü, yenilmez Putin’den büyükelçisini koruyamayan bir başkan imajı çıkartmayı hedefliyorlar.

Saldırıyı planlayanlar, organizasyonda yer alanlar ve yardımcı olanlara bakarsak bir çok devletin çıkarının olduğunu görürüz. Öncelikle Türkiye Rusya yakınlaşmasından en çok rahatsız olan iki devlet İngiltere ve Almanya’dır. Büyükelçi suikastından hemen sonra Almanya’da bir terör eylemi olması acaba Almanya üzerinden bir karşı mesaj mı diye düşündürdü. Tabi bir de Halep’te ateşkes ve tahliyeden memnun olmayan bir İran var. Üstelik suikast günü Türkiye’ye yapılması planlanan İran Cumhurbaşkanı Birinci yardımcısının ziyareti ertelenir.

Muhtemelen bu işte CİA’nın ya da MOSSAD’ın parmağı vardır. Ancak ben bu olayda Moskova’nın da parmağı olduğunu düşünüyorum. Son birkaç aydır Putin bir çok güçlü bürokratı yerinden oynatmış. Bazılarını da oyun dışına itmiştir. En son Maliye Bakanı İki milyon dolar rüşvet aldığı aldığı iddiası ile yargılanmıştır. Yani Putin bir takım güçlü adamları oyundan çıkarıyordu. Üstelik Kremlinde Türkiye ile ilişkilerin düzelmesinden rahatsız olan guruplar bulunmaktadır. Jirinovski’nin ve Rusya devlet yetkililerin Türkiye’yi suçlamayan bir takım açıklamalar yapması eylemin Moskova tarafından destek gördüğünün Putin ve ekibi tarafından bilindiğini göstermektedir.

Peki bundan sonra neler olacak. Rusya ve Türkiye devlet yetkililerinin açıklamalarına göre ilişkiler bozulmayacak. Toplantı yapılacak. Suikastla ilgili iki devlet görevlileri birlikte çalışacak.

Bu eylemi gördüğüm an birçok insan gibi Vizelerin kalkmasının hayal olacağı ve Türkiye’de bulunan ama Rusya’nın Terörist olarak gördüğü Müslümanların Rusya’nın talep edeceği ve Türkiye’nin de iade edeceği yönünde kanaatim oluşmuştu. Bu durum Orta Asya ve Kuzey Kafkasya Müslümanları nezdinde Türkiye’nin büyük itibar kaybına neden olacaktır.

Bence Türkiye ile Rusya bu durumdan en az zararla çıkabilmesi için kendilerinden beklenmeyen şeyler yapmalıdır. Rusya vizeleri hemen kaldırabilir. Türk işçilerine ve tarım ürünlerine koyduğu kısıtlamaları açabilir. Hatta çifte vatandaşlık anlaşması bile gündeme gelebilir.

Türkiye açısından bakıldığında ise Türkiye uzun yıllardır Devletin en mahrem yerlerine sızan yerli ve yabancı hainleri temizlemeye ve büyüyüp güçlenemeye çalışmaktadır. Bunu başarıncaya kadar huzur olmayacaktır. Türkiye büyüme yoluna girmiştir ve bunu kimse durduramayacaktır. Kimsenin moralini bozmasına gerek yoktur. Türkiye içerisini temizledikçe dışarıda da güçlenecektir.

Yusuf Taş – AK – İstanbul


Yorumlar
  1. rus elçisinin öldürülmesinin, suriyedeki savaş ve savaşın aktif katılımcısı rusya ile doğrudan bağlantılı olduğunu inanıyorum. bu suikast ile rusya ile türkiye ilişkilerin bozulmayacağı aksine güçleneceği böylelikle rusların suriyedeki konumunun güçleneceği ve işlediği savaş suçlarının kadim dostu Türkiye tarafından dile getirelemeyeceği, savaş suçları nedeniyle baskı altına alınamayacağı gerçeği düşünülmelidir. Türkiye içinse katiller yapsada yapmasa da bellidir. Sonuç: kontrol kimdedir. Bence bu olay kesinlikle american işi değildir. Ya da cıa nın üzerine aptallık çökmüştür ve operasyonel gücünü kaybetmektedir.