Zakayev’den ‘başbakan’ sıfatıyla mesaj

Londra/Ajans Kafkas – Eski Çeçen-İçkerya Dışişleri Bakanı Ahmet Zakayev, Çeçen-İçkerya Parlamentosu’nun kendisini başbakan olarak atamasının ardından Çeçen cephesini birleştirme sözü veren bir açıklama yayımladı.

Zakayev, ‘Kafkasya Emirliği’ ilanını da Çeçen cephesini bölme operasyonu olarak değerlendirdi. Zakayev açıklamasında eski Çeçenya müftüsü olup 1999’da başlayan ikinci savaşta Rus yanlısı kesilen ve 2004’te öldürülen Ahmet Kadirov ile direnişçi cephede yer alan Movladi Udugov ile kardeşi İsa Udugov’u kast ederek şunları söyledi:

“Kadirovcu geleneksel İslam ideolojisi ve Udugovcu ‘İslam düzeni’ eşit şekilde Çeçen toplumunun dağılması için kullanıldı, tayin ve tespit edilmiş şekilde aynı derecede bağımsızlığımıza karşı hareket etti. Kadirov grubu ikinci savaşın başında açıldıysa da, Udugov kardeşlerin daha uzun süreli görevi vardı; ‘Emirlik’ adı altında bir sonraki dağıtma örgütünü kurarak Çeçen silahlı direniş çekirdeğini kırmak.”

Zakayev’in açıklaması şöyle: “Biz Çeçenlerin ne gibi zor zamanlar yaşadığını, yıllardır devam eden uzun savaşta ne gibi taşınmaz kayıplar verdiğini bizden daha iyi bilen kimse yok. Ve irademizin yıkılmadığını, düşmanlarımızın istediği şeye zerre kadar ödün vermeyeceğimizi de bizden iyi kimse bilmiyor. Rusya topraklarımız ve onun tam sahibi olma hakkımız konusunda hak iddia etti. 18-19. yüzyılda, sömürgeciler köylerimizi yakarak ve asırlık ormanlarımızı yok ederek Çeçenya içlerine doğru yavaş yavaş ilerlediklerinde de böyle oldu. Kafkasya’daki her Rus yerleşim yeri, insani olmayan etnik temizliklerin bir sonucu.

Ve Çeçenlerin 1944’de Sibirya ve Kazakistan’a sürgün edilmeleri, bu tarihten 20-30 yıl önce bizlerin yaşadığımız topraklardan temizlenmemiz konusunda yapılmış girişimin bir devamıydı. Sonunda 1991’den bugüne kadar Rusya kirli ve suçlu adımlar atıyor, boş yere tarihin tekerini durdurmaya, yani Çeçen halkını sömürge boyunduruğu altına sokmaya çalışıyor. 

Binlerce erkek ve kız kardeşimiz hayatlarını vatanlarının özgürlüğü ve şerefi için verdiler. Bugün Çeçenlerin ülkelerinin işgalcilerin doğrudan siper aldığı yerler dışındaki büyük bir bölümünü kontrol altında tuttuğu tespitinde bulunabiliriz. Direniş gücüne karşı müttefik aramalarında Ruslar binlerce Rus yanlısı Çeçeni silahlandırdılar, sonuç olarak Çeçenler hiçbir zaman olmadığı kadar silahlandırıldılar ve savaşmakla eğitildiler.  

Hükümetimizin en önemli önceliği Rusya’yı barışa ikna etmek olarak kalacak. Bu anlamda askeri-politik metotlar ekonomik eylemlerle birleşecek. Rusya ile barışın oradaki halk karşıtı rejimin değişmesinin hemen ardından mümkün olacağına inanıyorum. Moskova’da, Kafkasya’da savaşın Rusya’nın uzun süreli menfaatlerine cevap vermeyeceğini anlayan sağlıklı güçler var.  

Bizlerin milli birliğimizi göstermesi, Rus-Çeçen savaşının acil barışçıl çözümünün garantisi aynı zamanda. Suçlu Rus askerleri ile tek başına kalan Çeçenlerden birçoğunun kendisi ve ailesini korumak amacıyla, işgalcilerin zorbalıklarına razı olduklarını yansıtmak zorunda kalmaları geride kaldı. Her şeyi kendi adıyla adlandırma zamanı geldi. Hükümet Çeçen toplumunun, elini kanla kirletmeyen her tabakası ile geniş bir diyalog yürütmeyi düşünüyor.

Güç hareketinin yanı sıra bize yönelik ideolojik kundakçılık da yapıldı. Çeçen-İçkerya ASSR Yüksek Konseyi’nin 1990’da Çeçen-İnguş Cumhuriyeti egemen devlet deklarasyonunu ilan etmesinin ardından Rusya her türlü bahaneyle bizi parçaladı. İlk önce İnguşları, Prigorodni bölgesini geri vereceği sözü ile ayırdı. Daha sonra particiler ve demokratlar, yani Zavgayevciler ve Dudayevciler diye ayırma takip etti. En ağır olanı dini alanda yapılan ayırma oldu. Bizler, bir yerlerde Sünni ve Şiilerin kendi aralarında savaştığını duyduk, bizi de tümümüz Sünni olmamıza rağmen böyle bir şeye ittiler. Bugün herkes için açıkça görülüyor ki, her iki tarafın provokatörleri de aynı merkezden idare ediliyordu. Rusya’nın tüm zamanlar boyunca takip ettiği amaç, Çeçenlerin bağımsız bir millet olmaması oldu.

Kadirovcu geleneksel İslam ideolojisi ve Udugovcu ‘İslam düzeni’ eşit şekilde Çeçen toplumunun dağılması için kullanıldı, tayin ve tespit edilmiş şekilde aynı derecede bağımsızlığımıza karşı hareket etti. Kadirov grubu ikinci savaşın başında açıldıysa da, Udugov kardeşlerin daha uzun süreli görevi vardı; ‘Emirlik’ adı altında bir sonraki dağıtma örgütünü kurarak Çeçen silahlı direniş çekirdeğini kırmak. Acı tecrübemiz, dini değerlerle manipülasyona izin verilemeyeceğini söylüyor. Yeni hükümetin en önemli görevlerinden biri, Çeçen-İçkyerya silahlı gücü saflarında birliği korumak olacak.

Birinci Rus-Çeçen savaşı tecrübesinden biliyoruz ki, barışa gelmeden önce hazır olmalıyız. Hükümetimiz sosyo-ekonomik yatırım gelişimi programlarının hazırlanmasına ciddi şekilde önem verecek. Bu amaçla, Çeçen şartlarına dünyadaki en iyi savaş sonrası dirilişi tecrübesi adapte edilecek.  

Savaş sonrası toplumsal mutabakat kilidi olarak, Çeçen-İçkerya Cumhuriyeti devlet yönetim organları genel seçimlerini öngörüyoruz. Çeçenler haklı olarak, bizde hiçbir zaman kölelik, aristokratlık olmamasından ötürü gurur duyuyor, yani toplum bey ve hizmetli diye ayrılmıyordu. Çeçenler yüzyıllar boyunca eşit haklara sahiptiler ve sadece yüce Allah’ın iktidarını kabul ettiler. Kendi şahsi özgürlüklerini muhafaza ederken Çeçenler, yabancıların da özgürlüklerine saygı duydular, bu her zaman gelenek ve göreneklerimize yansımıştır.

Çeçen halkı kendi bağımsız devlet yapısını, o zaman yürürlükte olan SSCB yasamasına ve aynı zamanda uluslararası hukuk prensiplerine uygun şekilde kurmuştur. Çeçenya Cumhuriyeti, uluslararası münasebetlerde kendisini eşit haklara sahip bir ülke olarak görüyor, direk komşumuz Rusya ile münasebetlerimizi ise gelecekte barış ve karşılıklı işbirliği şeklinde düşünüyoruz. CHPRS/ÖZ/FT