Avcılar avlandı, devlet öfkesi Müslüman’a patladı

Kabardey-Balkar’da 4 Kasım’da bir ormanda gizemli bir şekilde dokuz avcının öldürülmesinin ardından peşinen direnişçileri suçlayan polis dindar insanlar üzerinde baskıları artırdı.

13 Ekim’de aynı anda 19 kamu binasının basılmasıyla sonuçlanmış dindar gençler üzerindeki akıl almaz baskı politikaları, devletin tepesinde bile tartışma konusu olmuşken polis ve istihbarat güçleri yaşananlardan ders almış gözükmüyor. Cumhuriyetten Müslümanlar üzerindeki baskı politikalarının yeniden tedavüle sokulduğu haberleri geliyor.

Kabardey-Balkarlı Astemir Bjahov, Kabardey-Balkar Savcısı, İnsan Hakları Derneği ve Rus insan hakları örgütü Memorial’a bir mektup yazarak bingonun kendisine nasıl vurduğunu anlattı. Astemir’in anlattıklarına göre olaylar şöyle gelişti:

Güvenlik güçleri, Astemir’in 14 Kasım 2007’de saat 11.00’de Kabardey-Balkar Zolski bölgesi Zolukokoaje köyünde bulunan evine geldi. Arama emrini gösterip içeri girdiler. Ama arama izninin fotokopisi aileye verilmedi. Şahit olarak Amşukov ve Kubalov adlı komşular da arama sırasında hazır bulundu. Aramayı yapanlar Zolski emniyet çalışanlarıydı. Silah, uyuşturucu vs. aradıklarını söylediler. Arama henüz devam ederken Astemir saat 12:06’da Zolski emniyetine götürüp sivil giyinimli bir memur sorgulandı. Kiminle yaşadığı, ne ile uğraştığı, ailede kimlerin namaz kıldığı soruldu. Yanıtlar kağıda geçirildi.

Astemir saat 14.00 gibi Kabardey-Balkar Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ne sevk edildi.

Şubedeki sorgulamada da tanıdıkları arasında namaz kılan herkesin isimlerini sayması istendi. Konuşmalar videoya kaydedildi. Burada da kimlik ve arabasının plaka bilgileri alındı.

Ardından polisler başına yumrukla vurup defteri yüzüne fırlattı. Astemir savcıdan bunların tekrarlanmaması için gerekli önlemleri almasını istedi.

Bjahov’un evinde yapılan aramada ise, dini kitaplarına el konuldu. Mejiyev, Rusya Din İdaresi’ne başvurarak hangi kitapların yasak olduğu ve hangi kitapların okunamayacağı konusunda bir açıklama isteyeceğini söyledi.

Bjahov’un başına gelenleri değerlendiren avukat Şamil Mejiyev de, mahkeme izninin fotokopisinin kendisine verilmemesi nedeniyle evdeki aramanın kanunsuz olduğunu belirtti.

Amina Sasikova adli kişi de Kabardey-Balkar İnsan Hakları Merkezi ve Devlet Başkanı Kanokov’a dilekçe yazarak Svetlovodskoye köyündeki polisleri şikayet etti. Sasikova, polislerin sürekli olarak kendisini takip ettiğini kaydetti. Evi olmadığı için sık sık ikametini değiştirmek zorunda kaldığını, son olarak Şaluşka köyüne yerleşmesinin polisleri ciddi şekilde kızdırdığını söyledi.

23 yaşında ve iki çocuk annesi olan Sasikova şunları anlattı: "Polis, zorla kayınvalidemden aldığı telefon numaramdan beni aradı. Telefon numaramı alırken, kayınvalideme, numarayı vermediği takdirde beni köyden kovduracağı tehdidi savurdu. Bana telefon açınca çirkin sözlerle hakaret etti. Hakkımdan gelmekle tehdit etti. Şaşkınlık içerisindeyim ve hayatımdan endişe duyuyorum."

Sasikova, güvenlik organlarının teröristleri takip edip bulmalarının görevleri olduğunu ancak çalışma tarzlarının kabul edilemez bulduğunu belirterek, "Şayet bana sormak istedikleri sorular varsa, bana celp göndersinler ve ben de gündüz saati avukatımla gideyim" dedi.

Durumu değerlendiren İnsan Hakları Merkezi avukatı Zaur Şakuyev, "Bu insanlar hiçbir radikal örgüte katılmıyor. Takipler sadece onların İslam’ı  yaşıyor olmalarına bağlı olarak yapılıyor. Bilindiği üzere, güvenlik organlarının bu tür davranışları 13 Ekim 2005 olaylarına belirli bir katkı sağladı. Maalesef bu olaydan ders çıkarılmadı" dedi. KU/ÖZ/FT