‹Tüm Dosyalar

20. Yılında Rus-Çeçen Savaşı

1994 yılı Aralık ayında Rusya’nın Çeçenya’yı işgali ile başlayan süreci Çeçenya açısından savaş, yıkım, işgal, sürgün, direniş gibi sözcükleri kullanmadan anlatabilmek mümkün değil. Sürecin bu değişmez kavramlarının alt metinleri ise oldukça derin ve meşakkatli çabalar gerektiriyor.

Sovyetlerin yıkılmasının ardından Çeçenlerin Cohar Dudayev önderliğinde başlattıkları Bağımsızlık mücadelesi büyük ölçüde sönümlenmiş gibi gözükse de politik mücadele bir şekilde farklı kulvarlarda da olsa devam ediyor.

1.Rus – Çeçen savaşından beri gerek Kafkas Diasporası gerekse Türkiye kamuoyunda geniş yer tutmuş olan Çeçenya meselesi, aradan geçen 20 yılın ardından hatırlamayı ve yeni okumalar yapmayı gerektiriyor.

  • 20 yıllık sürecin muhasebesini yapmak, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti’nin Hukuki statüsünü hatırlamak ve hatırlatmak, 20 yılın ardından Çeçenya’nın politik güncelini değerlendirmek elzemken, Kafkas Diasporası içerisinde ve Türkiye kamuoyunda 1. Ve 2. Rus – Çeçen savaşları esnasındaki faaliyetleri özeleştirel bir perspektiften ele almak da bir o kadar önemli.

    Ajans Kafkas kesinlikle yeterli görmediği ve bir başlangıç olmasını arzuladığı bir dosya hazırladı Haziran ayında.

    1.Rus-Çeçen savaşı’nın 20 yılında, Cohar Dudayev önderliğinde ilan edilen bağımsızlığın hukuki durumunu Av. Burak Öztaş titiz bir çalışmayla sunuyor dosyamızda bize. Av. Burak Öztaş’ın tarih, siyaset, hukuk ve günceli değerlendirdiği makalesinin başucu kaynaklardan bir olarak değerlendirileceğine şüphemiz yok.

    Ajans Kafkas okurlarının bir süredir güncel analizlerini takip ettikleri Mansur Vahnah ise dosyamızda yer alan “20 yılın ardından BUGÜN” adlı çalışmasında 20 yıllık sürecin ardından siyaset sahnesinde halen varlığını sürdüren politik grupları ve diasporayı inceliyor. Çeçen toplumunun karakteristik özelliklerine de atıf yapan Vahnah, makalesinde bölgesel ve küresel güçlerin süreçteki payını incelemeyi de ihmal etmiyor.

    Giriş yazısının devamı için tıklayın.



Yorumlar
  1. Bu savaşın bir başı birde sonucu var.bu sonucu biz Türkler ve Kafkasya halkı olarak lehimize çevirmenin yollarda var.1 yabancı savasci ya gerek yok 2 kendi içimizde sağlam ittifak 3 kardes ülke başta Türkiye olmak üzre hepsi ile koordine ve koordinasyonu iyi sağlamak ve pozisyonlarini iyi bilmek kullanmak evveliyatinda kararlı olmak vardır. Kadırova vesaire kimse takılmadan tüm bölge için savaşmak lazım ve buna göre siyasal ve askeri harekat ortamı yaratmak lazım.biz veya siz ne yapıyorsunuz Rusya nin kafkasyada ki diaspora diye veya laik kesim diye çalışmalarına ortak olup içinizde bulunup kutuplasiyorsunuz halbuki bu siyasal çatışmaları kafkasya coğrafyasında bu adamlar çıkarıyor birlik gerek birlik derim.

  2. Hangi perfektiften Bakarsak bakalım biz kendi aramızda siyasal anlamda fikri anlamda ve askeri anlamda birlik ve beraberlik içerisinde olmadığımız sürece zihinlerimize karekteristik yapımıza dilimize ve dinimize hertürlü operasyon yapabiliyorlar arkadaşım onun içindir ki biz önce kararlı ve saldırgan olmalıyız hele bu zaman lari daha iyi değerlendirmeli Rusya ve yandaşları ni sıkıştırma liyiz